Arslan Bulut’un, “Emekli Amiraller Neyi Başardı” başlıklı, 07 Nisan 2021
tarihli yazısı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, emekli amirallerin Montrö açıklaması
üzerine iktidar olarak başlattıkları "darbe çağrışımı yaptılar"
kampanyasının, siyasi linç kampanyasına dönüştürülmesinden sonra nihayet
konunun özü ile ilgili bir iki cümle söyledi ve "Montrö'nün ülkemize
sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkân bulana kadar bu
sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz" dedi.
"Daha iyisi için imkân bulana kadar" sözlerinde "değiştirebiliriz"
kabulü de var! Oysa Montrö gibi bir sözleşmeyi daha iyisini yapmak istediğinizi
söyleyerek değiştirmeye kalkıştığınız an, yerine ne konulacağına siz karar
veremezsiniz! Adı üzerinde bu bir uluslararası sözleşmedir! Sözleşmeyi
değiştirmek veya bozmak isteyen ise öncelikle ABD'dir.
***
Sanal ortamda, Aytunç Altındal'ın 13 yıl önce yaptığı bir konuşmayı
herkes birbirine gönderiyor. Ben bu yazıya başlarken en son görüntüleme sayısı
1 milyon 266 bin 529 idi…
Altındal, programda son söz olarak "ABD, Karadeniz'e
donanmayı da çıkardığı zaman Büyük Orta Doğu Projesi'nin çatısı da kapatılmış
olacak" diyordu.
Büyük Orta Doğu Projesi neydi? Türkiye dahil 22 İslam ülkesinin haritasının
değiştirilmesi, yani bu ülkelerin küçük devletçiklere ayrılması ve tek
merkezden yönetilmesi değil mi? Hedefleri, "İstanbul merkezli, Orta
Doğu Birleşik Devletleri" kurmaktır. Yani Türkiye'yi ve Türk
kimliğini ortadan kaldırmak... Bunun için Montrö engelini aşmaları ve ABD
donanmasını Karadeniz'e çıkarmaları gerekiyor!
Buna rağmen, Atatürk düşmanlığıyla bilinen Mustafa Armağan, "Türkiye
Cumhuriyeti, Montrö Sözleşmesi'nde akit (imzacı) devletlerden biri olarak 28.
maddeye binaen Montrö'nün feshini istediğine dair ihbarnameyi Fransa'ya
gönderecek ve Montrö'nün fesih süreci başlayacaktır. Bu kadar. Önünde bir engel
yok" diyebiliyor.
Yani emekli diplomatlar ve emekli amiraller, doğrudan kendi uzmanlık
alanlarıyla ilgili Montrö konusunda açıklama yapmakta yerden göğe kadar
haklıdır.
***
Emekli amirallerin açıklamasının bir darbe bildirisi olarak gösterilmesi ise "psikolojik
operasyon" veya moda tabirle "algı operasyonu"dur.
Tam da bu konuda eski TBMM Başkanı ve Millî Merkez Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, RS FM'de Ali Çağatay ile Seyir Hali programında
konuyu yorumlarken "Montrö'ye sadakat benim için de sizin için de
amiraller için de bir güven ve ahlak borcu, orada söylediklerine kimse itiraz
edebilir mi?" dedi.
Peki öyleyse, emekli amirallerin açıklaması, neden iktidar tarafından "darbe
bildirisi" diye yorumlandı?
Cindoruk şöyle dedi:
"Birileri sanki asker darbe yapacakmış duygusu içinde istasyonda
elinde çiçek darbeyi bekliyor. Darbe yapacak diye amirallerin bildirisini ele
alıp Türkiye'yi bir kaosa sürüklüyor. Hükümet bunu olgunlukla karşılasaydı ve
soruşturmalara vesairelere girişmeseydi bu büyükelçilerin ve eski
milletvekillerinin yaptığı yayın gibi kalırdı. Hükümet çomak soktu bu işe.
Alınganlık gösterdi ve bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Askerin devletimize
sahiplik duygusunun daima darbecilik duygusu olarak algılanması yanlıştır. Bunu
darbeleri çok iyi takip etmiş bir vatandaş olarak söylüyorum. Ne kadar
alınganlarmış! Emrinde taka dahi bulundurmayan komutandan korkar mı devletimiz?
Devletin korkmasından daima ben korkmuşumdur..."
***
Peki emekli amirallerin Montrö açıklamasının bir faydası oldu mu? Bu soruya da
emekli amiral Nejat Eslen, veryansıntv'deki yazısında cevap verdi:
"Biden ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın, artık Amerikan savaş
gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkamaz.
Eğer Amerikan gemileri Montrö Sözleşmesi'ni delip Karadeniz'e çıkarsa,
emekli amiraller de haklı çıkar.
Bence, emekli amiraller önemli bir iş başardı.
Montrö Sözleşmesi'ni koruma altına aldılar.
Emekli amiralleri üzüp, Yunanistan'ı sevindirmeyelim."
Kaynak Yeniçağ: Emekli amiraller neyi başardı? - Arslan BULUT
No comments:
Post a Comment