TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, Ermenistan'ın Karabağ Savaşı'ndaki hak ihlalleri raporunu kabul etti
Komisyon
Başkanı Hakan Çavuşoğlu "Ermenistan'ın Karabağ'daki çatışmalarda ön plana
çıkan eylemlerinin sivillere ve sivil yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği
saldırılar olduğu görülmektedir. Bu eylemler birer savaş suçudur." dedi.
Ertuğrul Subaşı |15.04.2021
TBMM
AK Parti Bursa Milletvekili Hakan
Çavuşoğlu başkanlığında toplanan İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ermenistan'ın Azerbaycan'a Saldırması ile Başlayan
Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye'deki Ermeni
Vatandaşlarımızın Durumu Alt Komisyonu raporunu görüştü.
Çavuşoğlu, raporu görüşmeye geçmeden
önce komisyona yapılan bireysel başvurularla ilgili bilgi verdi. Komisyona, 14
Nisan itibarıyla ulaşan toplam başvuru sayısının 7 bin 324 olduğunu ifade eden
Çavuşoğlu, bunlardan 7 bin 245'ine işlem yapıldığını, 79 başvurunun ise
beklediğini söyledi. Çavuşoğlu, işleme alınan başvuruların konulara göre
dağılımını aktararak şunları söyledi:
"Cezaevleri sorunları 5 bin 687,
yargıya ilişkin sorunlar 1500, yerinde inceleme talebi 227, kolluk uygulamaları
177, sosyal güvenlik işlemlerinden şikayet 56, yardım talebi 99, işçi sorunları
87, yabancıların sorunları 20, memur sorunları 115, yasal düzenleme talebi 303,
engelli sorunları 36, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları 39,
güvenlik soruşturması kaynaklı sorunlar 24, gayrimenkul sorunları 25,
komisyonun girişimde bulunması talebi 23, üniversite ve YÖK sorunları 24, terör
kaynaklı sorunlar 20, askerlikle ilgili sorunlar 17, kayıp vakaları 13,
memuriyet sınavı sorunları 10, yabancı ülkelerde bölgeler ve uluslararası
kuruluşlarla ilgili sorunlar 7, AİHM başvuru yardım talebi 1, diğer sorunlar
337. Bunlara ilişkin gerekli işlemler yapılmış olup hassasiyetle takip
edilmektedir."
Komisyonda daha sonra alt komisyon
raporu görüşüldü.
Çavuşoğlu, çatışma alanı dışında kalan
Azerbaycan sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırıları ve Dağlık Karabağ'dan
sürülen 1 milyona yakın kişinin uğradığı hak ihlallerini yerinde tespit etmek,
uluslararası hak savunucusu kurum ve kuruluşları Cenevre sözleşmesi
çerçevesinde harekete geçmeye çağırmak, Türkiye'deki Ermeni vatandaşlarının bu
meseleden dolayı hak ihlaline uğratılamayacaklarını ifade etmek için alt komisyonu
kurduklarını kaydetti.
Çavuşoğlu, alt komisyonun ulusal ve
uluslararası mevzuatı incelediğini, Türkiye'deki Ermeni cemaatin bu çatışmadan
etkilenme biçimi ve düzeyini yerinde tespit etmek amacıyla İstanbul'a iki
inceleme ziyaret gerçekleştirdiğini, cemaatin kanaat önderleriyle görüşmeler
yapıldığını aktardı.
"Ermenistan
ordusu insancıl hukuku çiğnedi"
Azerbaycan'ın Bakü, Gence, Terter ve
Berde şehirlerinde Ermenistan ordusunun saldırılarında şehit düşen sivillerin
yakınlarıyla görüşmeler gerçekleştirildiğini ve yetkililerden bilgi alındığını
da anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"İkinci Karabağ Savaşı olarak
adlandırılan savaş sırasında Ermenistan ordusu uluslararası insancıl hukuku
sistematik olarak çiğnemiş, misket bombası ve fosforlu mermiler gibi yasak
silahları kullanmış, kasıtlı olarak sivillerin ikamet mahallerine,
mezarlıklara, okullara, sağlık binaları, elektrik, gaz, su ve boru hatları gibi
ekonomik altyapı tesislerine, tabii ve kültürel tesislere saldırmıştır.
Gence'ye düzenlenen saldırılarda evler, tarihi ve kültürel öneme sahip
mekanlar, büyük alışveriş yerleri, benzeri kamusal alanlar ciddi biçimde zarar
görmüş ve tahrip edilmiştir. Bu eylemler neticesinde çatışmalar sona erdiğinde
94 sivilin öldüğü, 405 sivilin yaralandığı, 3 bin 326 evin, 504 sivil tesisin
tahrip edildiği, 120 adet çok katlı apartmanın yıkıldığı tespit edilmiştir.
Ermenistan'ın Karabağ'daki çatışmalarda ön plana çıkan eylemlerinin sivillere
ve sivil yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği saldırılar olduğu görülmektedir.
Bu eylemler birer savaş suçudur."
Komisyonun, Ermenistan'ı savaşa
sürükleyen sivil ve asker yöneticilerin, sivillere karşı işledikleri savaş
suçlarından dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması ve yol açtıkları
zararı tazmin etmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, her iki ülkenin AİHM
statüsünü kabul etmesinden ötürü, işlenen eylemler nedeni ile ortaya çıkan
zararların tazmini yoluna da gidilebileceğini kaydetti.
Hakan Çavuşoğlu, işlenen savaş suçları
ve diğer insan hakları ihlallerinin tespit edilmesi ve sonrasında BM Güvenlik
Konseyinin harekete geçirilmesi için BM'nin ivedilikle özel raportör ataması
gerektiğini de dile getirerek, "Zira bu suçlar işlenirken tüm uluslararası
kurum ve kuruluşlar ne yazık ki gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamışlardır.
Burada siviller canice katledilmiştir." dedi.
Komisyonun, 44 günlük savaşın
Türkiye'deki Ermeni toplumuna yansımalarını da ele aldığını belirten Çavuşoğlu,
Ermeni toplumun çatışmalardan nasıl etkilendiğini yerinde ziyaretlerle
gözlemlediğini bildirdi.
Çavuşoğlu, heyetin gözlemler sonucunda
ulaştığı ana bulgunun, Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırmasıyla başlayan
gerilim ve çatışma ortamının Ermeni cemaatini psikolojik olarak bir nebze de
olsa gerilim ve kaygı içine sokması olduğunu söyledi. Bu süreçte Ermeni
toplumuna karşı hiçbir fiziki saldırının olmamasının ve hükümetin Ermeni
toplumunu korumaya yönelik aldığı tedbirlerin kanaat önderlerince memnuniyetle
karşılandığını vurgulayan Çavuşoğlu, bununla birlikte her türlü medya
kanallarında Ermeni toplumuna dönük şiddet ve nefret dilinin ciddi bir rahatsızlığa
neden olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, Ermeni cemaatince başka
konuların da heyete aktarıldığına işaret ederek Ermeni cemaati mensubu Türkiye
vatandaşlarının, kamu hizmetlerine girişte ayrımcılığa maruz kaldıkları
algısına sahip olduklarını vurguladı. Raporda bu algıyı dönüştürmeye dönük
pratik adımlar atılmasına da vurgu yapıldığını anlatan Çavuşoğlu, kamu
kurumlarıyla yaptıkları yazışmalarda, Ermeni kökenli vatandaşların özel olarak
yasadan kaynaklanan, objektif olmayan, herhangi bir şekilde memuriyete atanamadıklarına
ilişkin durumun söz konusu olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, ancak böyle bir algı
oluştuğu için bu algıyı değiştirecek pratik adımlar atılmasına ilişkin görüşün
raporda yer aldığını bildirdi.
HDP'den muhalefet
şerhi
Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından
komisyon üyesi milletvekilleri de görüşlerini aktardı.
HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan,
muhalefet şerhinde belirttikleri üzere hem Anadolu hem Kafkasya'da birçok
insanın yaşadığını ve hepsini kardeş ve akraba olarak gördüklerini ifade etti.
Kurtulan, Azerbaycan'da sivillere dönük raporlanan katliamların, hak
ihlallerinin peşine düşmek gerektiğini ancak öldürülen Ermeni askerlerinin
kasketleri altında çekilen görüntülerin de eleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Kurtulan, Anadolu ve Kafkasya'da yaşayan halklar arasındaki birliğin,
kardeşliğin tesisi için çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti.
Komisyon Başkanı Çavuşoğlu, muhalefet
şerhini bu sabah aldıklarını belirterek şöyle konuştu:
"Maalesef Halkların Demokratik
Partisi, Türkiye ile her zaman için nedense sorunlu bir görüntü arz ediyor.
Allah için bir kelime oradaki cinayetleri bir şekilde nefretle kınasanız olmaz
mı? Raporunuzda böyle bir şey yok. 27 yıldan beri Karabağ toprakları işgal
altında, 1 milyon insan yerinden yurdundan gönderilmiş, Azerbaycan
topraklarının yüzde 20'si işgal edilmiş. Dört tane BM kararı olmasına rağmen,
burayı terk etmesi gerektiği söylenildiği halde Ermenistan burayı terk etmemiş,
Minsk Grubu harekete geçmemiş. Bu süreçte HDP hiçbir şey söyledi mi Ermenistan'a?
'İşgal ettiğiniz topraklardan çıkın.' dedi mi?"
Muhalefet şerhindeki ifadelerin havada
kaldığını da belirten Çavuşoğlu, İnsan Hakları İzleme Örgütünün de incelemeler
yaptığını ve Ermenistan'da sivillerin vurulduğuna yönelik bir raporu olmadığını
ancak Azerbaycan'daki sivillerin katledildiğine yönelik raporu bulunduğunu
vurguladı.
Komisyon üyesi ve AK Parti Diyarbakır
Milletvekili Oya Eronat'ın muhalefet şerhine yönelik "Kandil'in
raporudur." eleştirisine, HDP'li Kurtulan tepki gösterdi. Kurtulan'ın sivillerin
ölümünü kınadıklarını söylemesi üzerine Komisyon Başkanı Çavuşoğlu, "Niye
yazmıyorsunuz?" diye karşılık verdi. Kurtulan, "HDP burada sivillerin
ölümünü de yapılan katliamları da reddettiğini söylemiştir." diye konuştu.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından
alt komisyonu raporu oylanarak kabul edildi.
No comments:
Post a Comment