Tuesday, January 5, 2021

Türkiye'nin 2023 Ekonomik Hedeflerine Ulaşması Artık İmkansız Prof. Dr. Rıdvan Karluk

 

PROF. DR. RIDVAN KARLUK

Türkiye’nin 2023 Ekonomik Hedeflerine Ulaşması Artık İmkansız

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yılın sonlarında  “İnşallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır”  demiş ve eklemiştir: “Türkiye, yeni küresel mimaride siyasi ve ekonomik olarak hak ettiğini mutlaka alacaktır. Ülkemizin büyüklüğünden, milletimizin potansiyelinden, insanımızın azminden habersiz anlayışa rağmen Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaktır.”  

 

Türkiye Cumhuriyetinde 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı, 18 Temmuz 2019 tarihinde  TBMM’de kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kalkınma planı olan ve 15 yıllık bir perspektifle hazırlanan 11. Kalkınma Planı, her alanda  bir değişim ve dönüşüm öngörmekte, Türkiye’nin“yüksek gelir grubu ülkeler” ile“en yüksek insani gelişmişlik seviyesindeki ülkeler”arasına girmesini amaçlamaktadır.

Amaç iyidir ama gerçekleşmesi mevcut büyüme hızıyla  mümkün değildir

Plan hazırlanırken iddialı 2023  hedeflerinin  gerçekleşmeyeceği  artık  anlaşılmıştır.  Bu büyüme hızıyla 11. Plan hedeflerine  ulaşmak  mümkün değildir.

EBRD baş ekonomisti Sergei Guriev geçmişte  “Kendisini yeniden keşfedemeyen ülkeler, orta gelir tuzağına takılıyorlar. Sorunların  çözümü için ortaya sadece para konulması orta gelir geçişinin başarılı olması için yeterli değil. Finansmanın kalitesi önemli bir rol oynuyorGeniş çaplı sosyal konsensüs olmadan, büyüme artırıcı ekonomik politikaların teknolojik ve demografik değişimlerin ışığında sürdürülebilirliğinin sağlaması mümkün olmayabilir”  demişti.

Türkiye, orta gelir tuzağına yakalanmıştır. Bu tuzak, kişi başına gelir  seviyesinin belirli bir aşamadan öteye gidememesidir.  Belirli bir noktadan sonra ekonomide kişi başına gelirin arttırılabilmesi için  ekonominin içinde bulunduğu sisteme uygun atılımları yapması gerekir.   Bu  tuzaktan çıkmak için yapısal reformların zaman geçirilmeden uygulamaya geçirilmesi gerekir

AK Parti’de yeni yılın ilk Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı salı günü yapılacaktır. Toplantının en önemli gündem maddeleri “yargı” ve “ekonomi reformu” olacaktır. Yapılacak sunumlarda, reform çalışmalarındaki son durum ele alınacak, Meclis’te yasama takvimine göre bir yol haritası belirlenecek ve  iki reform da yıl içinde hayata geçirilecektir.

Okumaya devam et  Türkiye’nin 2023 Yılında Dünyanın İlk 10 Ekonomisi Arasına Girmesi Bir Hayal mi?

 

11. Kalkınma Planı’nda yer alan tahminlere göre  yıllık yüzde 15.72 olan  enflasyonun 2023 yılı sonunda yüzde 5’e inmesi, 2018 yılında  784 milyar dolarlık  hacme sahip olan Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 2023 yılında 1 trilyon 80 milyar dolara çıkması bekleniyor. 2018 sonu itibariyle kişi başı gelirimiz 9 bin 632 dolar. 2023 itibariyle kişi başına milli gelirin 12 bin 484 dolar olması  hedefleniyor.  Türkiye’nin 2019-2023 yılları arasında yılda ortalama yüzde 4.3 büyüme hedefi ise şimdiden suya düşmüştür. Şüphesiz bunlar  tahmindir. 2023’e daha 2 yıl var. Bu hedeflerin son iki yılda gerçekleşmesi, eski bir DPT mensubu olarak bence mümkün gözükmüyor.

İngiliz Ekonomi ve İş Araştırmaları Merkezi’nin (Centre  for Economics and Business Research: CEBR) Aralık ayı sonunda yayınlanan  Dünya Ekonomi Ligi   raporunda, dünyanın 17’nci ekonomisi olan Türkiye’nin 2020’de 20’nci,  2021’de ise 22’nci sıraya gerileyeceği  açıklanmıştır. Çin  2028’de dünyanın en büyük ekonomisi olacaktır.

Türkiye 2004’te 17’nci ve 2014’te 16’ncı sırada yer almıştı.  Türkiye’nin 2024’te 17’inci sıraya  geleceği ve 2029’da   yerini koruyacağını öngören CEBR, 2034 yılında Türkiye’nin yine aynı sırada yer alacağını tahmin etmiştir. Böylece  Türkiye’nin  dünyanın 10’ncu büyük ekonomisi arasında yer alması bir başka bahara kalmıştır.

Rapor’da Türkiye’de 2018 yılında sabit fiyatlarla 753 milyar dolar olan GSYH’nın 2020 yılında 713 milyar dolara gerileyeceği, 2021 yılında 765, 2024 yılında 954 milyar dolara yükseleceğini öngörülmüştür. Böylece 11’nci Kalkınma Planı ve YEP’ın  gerisinde kalınacaktır. Türkiye’nin GSYH’nın 2029’da 1 trilyon 185 milyar dolar ve 2034 yılında 1 trilyon 467 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmiştir. Cari fiyatlarla GSYH’nın ise 2018 yılındaki 771 milyar dolardan, 2034 yılında 2 trilyon 62 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.

Dünya Ekonomik Ligi 2021 yılı Türkiye tablosu aşağıdadır. Bu tablodan da görülebileceği gibi 2023 ekonomik hedeflerine ulaşmak artık mümkün değildir.

Ekonomideki bu olumsuz gelişmelere karşı Türkiye, 2019 yılını kapsayan İnsani Gelişme Endeksi‘nde (İGE) 0,820’lik değerle 189 ülke arasında 54’ncü  olmuş ve  “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde yer almıştır. İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi 3 temel boyutta ortalama insani gelişme  seviyesinin uzun vadeli  izlenmesi sonucunda oluşturulmaktadır.

Dünyada en çok bilinen kalkınma göstergelerinden biri olan endekse göre, İGE’de ilk sırayı 0,957’lik değerle Norveç almıştır. Bu ülkeyi, 0,955’lik değerle İrlanda ve İsviçre, 0,949’luk değerle Hong Kong ve İzlanda, 0,947’lik değerle Almanya, 0,945’lik değerle İsveç, 0,944’lük değerle Avusturya ve Hollanda, 0,940’lık değerle Danimarka izlemiştir.

Türkiye, geçen yıl  59’ncu sırada yer almış ve ilk  defa “çok yüksek insani gelişme” kategorisine girmişti. İnsani gelişmedeki ilerlemenin ölçütü olan endekste, Türkiye son 29 yılda  önemli  gelişme göstermiştir. Türkiye’nin 1990 yılındaki 0,583 endeks değeri, geçen yıl 0,820’ye  yükselerek   yüzde 40,7’lik artış göstermiştir.

1990-2019  döneminde  beklenen yaşam süresi 13,4 yıl artarak 77,7’ye, ortalama öğrenim süresi 3,6 yıl artarak 8,1’e, beklenen öğrenim süresi ise 7,7 yıl artarak 16,6’ya ulaşmıştır. Kişi başına GSMH ise  yaklaşık yüzde 121,4’lük bir artışla 27.701 dolara yükselmiştir.  İnsani Gelişme Endeksi’ndeki bu olumlu gelişme önemlidir. Fakat ekonomideki gelişmeler için aynı olumlu gelişmeler söz konusu değildir. 2023 yılında Türkiye’nin “orta gelir tuzağından” çıkması da bir başka bahara kalmıştır.


Yazar Prof. Dr. Sadık Rıdvan Karluk

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır

 

No comments:

Post a Comment