Meral Akşener, Erdoğan’a seslendi: Bak şimdiden uyarıyorum….
Partisinin grup
toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener,"Bak şimdiden uyarıyorum;
damadın da hemen her ay yeni bir paket açıklıyordu, sonunda paket oldu. Bugüne
kadar açıkladığın en iyi paket, damadını paketlemendi. Dolar anında bir lira
düşmüştü. Bu kez de çiftçimize bir kez olsun iyilik yap Tarım Bakanı’nı
paketle. Şu mübarek ramazan önce milletimizi sevindir" ifadelerini
kullandı.
Güncellenme: 12:02, 17/03/2021
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup
toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına başlamadan önce bir öğrenciyi
kürsüye çıkararak ‘Andımız’ı okuttu.
Akşener'in konuşmasından satır başları:
* Bu ülkede, Mustafa Kemallere idam fermanı yazanlar
oldu. Bu ülkede, milletin meclisinin üzerine ordu gönderenler oldu. Bu ülkede,
milletine terörist diyenler oldu.
* Bu ülkede, Andımızı yasaklayanlar oldu. Aslında buna
çok da şaşırmıyoruz. Çünkü onları anlayabiliyoruz. Andımızın sözleri ağır
gelenler, elbette andımızı yasaklamak ister. Küçüklerini korumak yerine, onlara
göz dikenler, elbette andımız okunmasın ister.
* Oy hesabı dışında, büyüklerini sayıdan saymanlar,
yaş almışına, emeklisine sahip çıkmayanlar, elbette andımız duyulmasın ister.
Yandaşını milletinden çok sevenler, yükselme ve ileri gitme idealini içine
sindiremeyenler, elbette andımız bilinmesin ister. ‘Büyük Atatürk' dendiğinde,
kaşıntı tutanlar, çalışmak yerine, çalıp, çırpanlar, elbette andımız
hatırlanmasın ister.
* En önemlisi de, Türk demenin bir ayırma değil, bir
birliktelik arzusu olduğunu görmek istemeyenler, son bağımsız Türk devletini,
uçuruma sürükleyenler, elbette andımızın son cümlesinde şaşkına döner! Ama o
arkadaşlar hiç kusura bakmasın, bizler hala buradayız. Türk Devleti hâlâ
burada.
* Cumhuriyet hâlâ burada. Çünkü bu topraklarda,
milletini ve memleketini özünden çok sevenler, kendilerini ve koltuklarını,
özünden çok sevenlere karşı, her defasında galip gelmiştir. Her zaman da galip
gelecektir!
* Bakanlıklarımız içinde, ikisinin adının başında
“milli” kelimesi vardır. Kafiye olsun diye değildir. Zaten kafiyeli de
değildir. Biri Milli Savunma Bakanlığı, diğeri de Milli Eğitim Bakanlığı'dır.
*İşte o nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, milli
kimliğimize vurgu yapan, milli şuuru besleyen Andımızla, yargı üzerinden
mücadeleye girmesi, acı olduğu kadar da, ironiktir.
*‘Yerli ve milliyiz' diyenlerin, aslında ne
olmadıklarını göstermesi bakımından da, bir o kadar öğreticidir. Biliyorsunuz,
Danıştay'ın 2018 yılında verdiği, ‘Andımız yeniden okutulmalı' kararının
ardından, bu kürsüden birçok defa, ‘Kararı uygulayın' çağrısı yaptım.
*Meclis grubumuz, soru önergeleri verdi. Tüm bu
süreçte, iktidardan da, ortağından da ses çıkmadı. Danıştay kararına rağmen, üç
yıldır ortağına, ‘Andımızı okutun' diyemeyenler, şimdi ise çıkmışlar,
*Genel Kurul kararından sonra, bu karara isyan
ediyor-muş gibi yapıyorlar. İbretlik gerçekten… Allah kimseyi böyle yoldan
çıkartmasın.
MISIR İLE ‘TIK’ DİPLOMASİSİ
* Geçen cuma günü Sayın Erdoğan artık gelenek haline
getirdiği Cuma sonrası gıybeti seansında konuştu. Türkiye’nin Mısır ile
ilişkileri üst düzeyde değil de bir tık altında sürecek” dedi.
* Şu devlet insanı ağırlığına bakar mısınız? Şahsım
diplomasisinden ‘Tık’ diplomasisine terfi ettik.
* Bir ‘tık' altında sürecekmiş… Bir ‘tık' ne demek
Sayın Erdoğan? Sisi'yle sen görüşmeyeceksin, bir ‘tık' altında, Sayın Çavuşoğlu
mu görüşecek?
* Elçilik açmayacaksınız, bir ‘tık' altında,
maslahatgüzar mı göndereceksiniz? İhracat yapmayacaksınız, bir ‘tık' altında,
ithalat mı yapacaksınız?
* Sisi'ye darbeci, diktatör demeyeceksiniz, bir ‘tık'
altında, ‘Cumhurbaşkanı' mı diyeceksiniz? Rabia yapmayacaksınız, bir ‘tık'
altında, 3 parmak mı göstereceksiniz?”
* Biz elbette, Türkiye'nin tüm ülkelerle, sağlıklı ve
istikrarlı ilişkiler kurmasını isteriz. Bunu da, Amerika istiyor diye değil,
Avrupa ısrar ediyor diye değil,
* Ama; Türkiye'yi, Ortadoğu'da yalnızlaştıran,
milyarlarca liralık yatırımı, heba eden bir politikanın, herkesçe malum olup
da, seslendirilmeyen sebeplerle terk edilmesini, elbette sorgularız.
* Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Mısır'a niye küstü, şimdi
niye barışıyor, Hayır mı, şer mi, elbette bilmek isteriz. Ve kaybedilen
zamanın, tepilen fırsatların, hesabını kim verecek, elbette öğrenmek isteriz.
* Bu, milletimizin bize verdiği sorumluluğun
gereğidir. Ama tüm bunlara cevap veremeyip, bir de üstüne ‘Bir tık aşağısı'
demek, ‘Oylarım düşüyor, dış politikada da zor durumdayım. Kendimi kurtarmak
için, Sisi'yle görüşmem lazım; ama, bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum' demektir.
* Şahsi çıkarların, koltuk korkularının dayattığı
tıklarla devlet yönetilmez sayın Erdoğan. Bir tık aşağısı, bir tık yukarısı
milletin, memleketin çıkarları korunamaz. Çık devlet insanı gibi milletimize
şimdiye kadar atılan yanlış adımların hesabını ver. Tık muhabbeti ile
milletimizi oyalamaya çalışma.
* Sayın Erdoğan’ın Mısır için, Gazze için yaptığı
oralardaki acıları iç siyasete malzeme yapıp, kullanmaktır. Her şey ve herkes
kendi iktidarına hizmet ettiği sürece kıymetlidir. Bu nedenle gün gelir Sayın
Erdoğan’ın iktidarın devamı Mısır ile İsrail ile el sıkışmayı gerektirir. O
zaman ne Rabia, ne Mavi Marmara Sayın Erdoğan için artık önemli değildir.
*Gün gelir Sayın Erdoğan’ın iktidarın devamı PKK ile
masaya oturmayı gerektirir işte o zaman ne şehitlerimiz ne memleket artık
önemli değildir. Sessiz sedasız, kapalı kapılar ardından konuşmalar yapılır.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
* Mısır ile Yunanistan arasındaki Deniz Yetki
Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması bize rağmen imzalanabilir miydi?
2013’ten sonra Mısır’a yaptığımız ihracat hızla düştü. Bu kaybı yaşar mıydık?
Libya’da karşımızda Mısır’ın merkezinde olduğu geniş bir diplomatik koalisyon
oluştu. Mısır ile ilişkilerimiz bu kadar gerilimli olmasaydı bu koalisyon
oluşur muydu? Hayır.
*Sayın Erdoğan’ın ergen siniri ile dış politikayı, iç
politikaya malzeme eden çarpık stratejisi nedeniyle devletimizin güvenliği
zayıflatıldı. Sayın Erdoğan seçim kazandı ama ne yazık ki ülkemiz kaybetti.
* Bundan 2 yıl önce İstanbul seçimlerinde bir
vatandaşımıza dedi ki, “Pazar günü şuna karar vereceksiniz. Sisi’ye mi oy
vereceksiniz, Mursi’ye mi?”. Bugün aynı soruyu ben soruyorum. Milletimiz ilk
seçimde sana mı oy verecek yoksa Mursi’ye mi oy verecek?
* Bu iktidar artık her adımını sadece iktidarını
korumak için atıyor. Reform paketleri de eylem planları da aynı amaca hizmet
ediyor. İktidarı korumak için bazı adım atmaları gerekiyor hemen harekete
geçiyorlar.
EKONOMİDE ‘REFORM’ PAKETİ
*Hep anlatmaya çalıştığımız gerçek şu; bu iktidar,
artık her adımını, sadece iktidarını korumak için atıyor. Diplomasideki
manevraları da, reform paketleri de, eylem planları da, hep aynı amaca hizmet
ediyor.
* Bakıyorlar ki, iktidarı korumak için bazı adımlar
atmaları lazım, hemen ortaya yeni bir paket, yeni bir plan sürüyorlar.
* Bunun son örneği olarak Sayın Erdoğan, geçen hafta
‘Ekonomide Reform Paketi'ni' açıkladı. Beklenenin aksine, açıklama sırasında
hem döviz kuru, hem de faizler arttı.
* Hatırlarsınız, biz bu durumu daha önce de görmüştük…
Damat Bakan da, bakanlığı döneminde bol bol paket açıklardı. Onun da açıkladığı
her pakette, döviz kuru ve faizler artardı. Demek ki, bu durum bir aile
geleneğiymiş…
* Ekonomi artık dikiş tutmuyor, Sayın Erdoğan. Gerçeklerden
uzak paketlerine, planlarına, milletimiz artık inanmıyor. Bak şimdiden
uyarıyorum; damadın da, hemen her ay, yeni bir paket açıklıyordu, sonunda paket
oldu.
* Geçmişten ders al, olanlardan feyz al. Demokrasi
olmazsa, hukuk düzgün işlemezse, Devlette akıl, liyakat ve şeffaflık olmazsa,
tüm ihaleleri yandaşların kaparsa, sen ne açıklarsan açıkla, tutmaz.
* Milletinin gerçeklerini reddeden hiçbir iktidar,
sandıktan çıkamaz. Bu kadar basit. Ama illaki ‘Bu kafayla gideceğim' diyorsan,
o zaman sana, şu meşhur hikayedeki gibi, üç mektup yazıp çekmecene koymanı
tavsiye ederim.
* Cumhurbaşkanı. Şaka gibi. Madem öyle, buradan bir
kez daha Sayın Erdoğan'a sesleniyorum: Paris İklim Anlaşmasını hemen yarın
onayla! Biz arkandayız.
* Onayla ki, pakete yazdıklarınızın bir nebze
inandırıcılığı olsun. Bir de ayrıca; Sayın Erdoğan konuşmasında, bu ülkeyi 20
yıla yakındır yöneten kendisi değilmiş gibi, 19 milyon ton gıdanın, israf
edildiğinden dert yandı.
* Biz İYİ Parti olarak, bu konuyu kurulduğumuz günden
beri işleyip, israf ekonomisini azaltmak için ne yapılması gerektiğini
anlatıyoruz.
* İsrafın en büyük nedeni; hasat kayıpları, pazara
indirme kayıpları, ambalajlama ve tasnifleme kayıpları, iklimlendirme ve soğuk
depolama kayıpları, lojistik kayıpları, pazar ve raf kayıplarıdır.
* Biz bunu kaç zamandır söylüyoruz, ama Sayın Erdoğan
daha yeni duymuş. Diyor ki; ‘Tarlada ve hallerde kalan, taze meyve ve
sebzeleri, piyasaya kazandıracak, mekanizmalar geliştireceğiz.' Bunu da,
dijital tarım pazarıyla yapacaklarmış.
* Sayın Erdoğan, bu kürsüden daha iki hafta önce,
depolarda çürüyen, patates ve soğan konusunu anlattım. Sen ise, oralı bile
olmadın. Ama, madem gıda israfı konusunda, aniden yeni bir hassasiyet
geliştirdin, o zaman, işte sana fırsat… İşe oradan başla.
* Bak buradan söz veriyorum; eğer patates ve soğan
üreticisini, bu sene mağdur etmezsen, ben de, ‘reform paketinin bu bölümü
başarılı olmuş' diyeceğim.
“GEL BİR İYİLİK YAP, TARIM BAKANI’
PAKETLE”
*Mardinli bir çiftçi kardeşimin söyledikleri yenilir
yutulur değil. Bir zulme dikkatinizi çekmek istiyorum. Çifçiye verilen
destekleme primi var ya. O Ziraat Bankası’ndaki bir hesaba yatıyor.
* Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yeni bir sistem
kurulmuş. Çiftçinin alacağı önce o hesaba gidiyor ve DEDAŞ’ın alacağı varsa o paradan
kesiliyor. Çiftçiye de hiçbir şey kalmıyor. Lafa geldi mi çiftçimize şöyle prim
verdik, böyle destek olduk diye hava atıyorsunuz.
* Sayın Erdoğan millet üretmek istiyor sen tarlaları
ateşe veriyorsun. Milletimiz bunu hak etmiyor. Şanlıurfalı çiftçi kardeşimizin
söyledikleri damat bakanın ruh ikizi tarım bakanı için adeta ders niteliğinde.
“Buralar çok verimli topraklar. GAP’ın yüzde 48’i tamamlandı ama yüzde 52’si
kaldı.
*İstanbul’a Kanal yapacaklarına buraya sulama kanalı
yapsınlar” diyor. “Urfa, Mardin, Batman el ele verir birkaç sene de Hollanda’yı
yakalar sonra da geçeriz.” diyorlar.
* Bugüne kadar açıkladığın en iyi paket, damadını
paketlemendi. Dolar anında bir lira düşmüştü. Bu kez de çiftçimize bir kez
olsun iyilik yap bu kez de Tarım Bakanı'nı paketle. Şu mübarek ramazan önce
milletimizi sevindir.
No comments:
Post a Comment