AHISKA TÜRKLERİ
MESELESİ BAĞLAMINDA GÜRCİSTAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Şevval Beste
Gökçelik
(Şevval
Beste Gökçelik graduated from the Department of International
Relations, Faculty of Political Sciences of Ankara University in 2019)
Kasım 1944’te Joseph Stalin’in önderliğindeki
Sovyetler Birliği, Ahıska Türklerinin tamamını (yaklaşık 90.000-120.000 kişi)
Gürcistan’daki anavatanlarından sürgün etti. O zamandan beri Ahıska Türkleri
dünyanın birçok ülkesinde yaşamlarını sürdürüyor. Bugün başlıca olarak Ukrayna,
Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Rusya, Türkiye ve Özbekistan’da yaşamakta
olan yaklaşık 550.000-600.000 Ahıska Türkü[1] olduğu
tahmin ediliyor. Bu ülkeler arasında bir değerlendirme yapıldığında özellikle
Gürcistan’a odaklanmak gereklidir çünkü Ahıska Türkleri, daha önce Gürcistan’ın
güney kesiminde bulunan Mesheti olarak bilinen bölgede yaşıyorlardı. Bu
nedenle, bu insanların anavatanlarına dönüşü meselesi Gürcistan hükümetinin
çabalarını gerektirmektedir. Bu çerçevede, Gürcistan 1999’da Avrupa Konseyi’ne
üyelik aşamasında Ahıska Türklerinin anavatanlarına dönüşünü gerçekleştirme
taahhüdünde bulunmuştur. Buna göre Gürcistan 1999’dan itibaren üç yıl içinde
Ahıska Türklerinin dönüşünü başlatacak ve süreç 2011 yılına kadar
tamamlanacaktı.[2] Ancak
2020 yılına gelindiğinde bu insanların anavatanlarına dönüşleri konusunda hala
kayda değer bir ilerleme kaydedilemediği görülmektedir.
Türk toplumunun Ahıska Türklerini “bir dereceye kadar
akraba” olarak görmesi nedeniyle Gürcistan’ın Ahıska Türklerinin anavatanlarına
dönüşü konusundaki tutumu Türkiye tarafından özellikle yakından takip
edilmektedir.[3] Bu
durumun temel nedeni Ahıska kimliği ile Türk kimliği arasındaki
benzerliklerdir. Bu kişilerin çoğu kendilerini Gürcü kimliğine bağlılık
anlamına gelen “Mesket” yerine Türk kimliğine bağlılık anlamına gelen “Ahıska
Türkü” olarak tanımlamaktadır. Bu farklı isimlerin ve kimliklerin
kullanılmasının siyasi nedenleri vardır.[4] Yine
asıl mesele Ahıska Türklerinin anavatanlarına dönmeleri ile ilgilidir ve temel
soru şudur: “Bu insanlar Gürcistan’a döndüklerinde hangi kimliği
benimseyecekler?”
Bu konuyla ilgili olarak Türkiye sık sık bu insanların
Türki kökenine vurgu yaparken, Gürcistan ise bu insanların Hıristiyanlıktan
Müslümanlığa geçişlerinden sonra Türk kimliğini benimseyen etnik Gürcüler
olduğunu savunmaktadır. Gürcü devleti resmi olarak Ahıska Türklerini Gürcü
olarak tanımlasa da Gürcü toplumunda genel olarak Türk kimliğine sahip
oldukları yönündeki hakim görüş, Gürcistan’ın geri dönüş sürecindeki
isteksizliğinin önemli nedenlerinden biridir.[5]
Ahıska Türklerinin demografik yapısı ve kendilerini
tanımlama biçimleri, bu insanların geçmişi ve bugünü hakkında önemli ipuçları
ortaya koymaktadır. Antalya’da yapılan bir ankete göre Ahıska Türkleri ile
yapılan görüşmelerde bu insanlar kimlik tanımlarında “Ahıska Türkü” terimini
tercih etseler de ağırlıklı olarak Türklüğe odaklanmışlardır.[6] Bu
anket, Ahıska Türklerinin Türk kimliğine bağlılığını gösteren bir örnek olarak
değerlendirilebilir. Türklüğe gösterilen bu yakınlık karşılığında ise Türkiye
her fırsatta Ahıska Türklerine olan desteğini dile getirmektedir.
Belirtilen kapsamda Ankara, Ahıska Türklerinin
Gürcistan’a dönüşünü kolaylaştırma noktasında önemli bir rol oynamaktadır.
Türkiye, Ahıska Türklerinin dönüş meselesini temel bir hak olarak değerlendirmekte
ve bu tarihi sorumluluk duygusunun etkisiyle bu konudaki gelişmeleri yakından
takip etmektedir. Ancak, Gürcistan’ın bu konuyla ilgili olarak ülke içindeki
istikrar ve toplumsal bütünlük konularındaki endişelerini bilen Türkiye, sorunu
çözme girişimlerini Gürcistan ile ilişkilerine yansıtmamayı tercih etmektedir.
Türkiye, Gürcistan’a bu konuda baskı yapılmasının iki taraf arasındaki
ilişkilerde ciddi bir bozulmaya yol açacağı bilinciyle hareket etmektedir.
Bu amaç doğrultusunda Türkiye, Gürcistan’ın konu
hakkındaki gecikmelerine ölçülü tepkiler vermekte ve komşuluk ilişkilerini iyi
bir seviyede tutmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda, geri dönüş sürecini
hızlandırması adına Gürcistan’ı harekete geçirmek üzere bazı girişimler
uygulanmaktadır. Örneğin Türkiye’nin desteğiyle Dünya Ahıska Türkleri Birliği
(DATÜB) kurulmuştur.[7] DATÜB
yetkilileri Türkiye ve Gürcistan’dan yetkililerle düzenli olarak görüşmektedir.
Bu toplantılarda dönüş yasasının uygulanmasındaki sorunlar dile getirilmekte ve
konuyla ilgili çeşitli talepler sunulmaktadır.[8] Son
olarak 21 Kasım 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu, DATÜB Başkanı Ziyaddin Kassanov ile görüşmüştür. Bu görüşmenin
ardından Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu mesajı
paylaşmıştır: “Ahıska Türkleri’nin haklı davasına sahip çıkmaya, Ahıskalı
kardeşlerimize her zaman ve her yerde destek olmaya devam edeceğiz.”[9] Görüldüğü
üzere Türkiye Gürcistan’a doğrudan baskı yapmak yerine arabulucu kurumlar
aracılığıyla bu uğurda çaba göstermektedir. Çavuşoğlu, Kasım ayında Türkiye’nin
diplomatik takvimiyle ilgili konuşmasında da Ahıska Türkleri konusuna yer
vermiştir. Türkiye’nin Ahıska Türkleri politikasıyla ilgili olarak Çavusoğlu,
“Ahıskalıları unuttuğumuzu kim söyledi size? Ben 2003'ten beri adeta geri
dönemedikleri için kendimi Ahıska Türklerine adamış bir siyasetçiyim” demiştir.[10]
Bazı görüşlere göre Ahıska Türklerinin dönüşü Türkiye
için “duygusal bir mesele değil jeopolitik bir olaydır” ve bu bakımdan
Türkiye’nin bu süreçte aktif rol oynaması gereklidir, çünkü Gürcistan Türkiye
ile Türki cumhuriyetler arasındaki bağlantıyı sağlayan önemli bir kesişme
noktasında yer almaktadır.[11] Bu
konuyla ilgili olarak Türk yetkililere göre Türkiye, Ahıska Türklerinin
Gürcistan’a dönüşünde üçüncü taraf olarak hareket etmelidir. Türkiye, dönüş
sürecinde ana aktörlerin Ahıska Türkleri dernekleri ve Avrupa Konseyi olması
gerektiğini belirtmektedir; bu çerçevede Türkiye ise bu sürece dışarıdan destek
vermelidir.[12]
Ahıska Türkleri meselesinin Türkiye tarafından özenle
ele alınması ve Gürcistan ile ilişkileri aksatmamasının en önemli nedenlerinden
biri bu ülkeler arasındaki ikili bağların öneminden kaynaklanmaktadır. Türkiye
ve Gürcistan’ın ekonomik, ticari ve kültürel bağları 1990’lardan bu yana
giderek güçlenmiştir. Vizesiz rejimin getirilmesinden sonra iki toplum
arasındaki ilişkiler önemli ölçüde artmış ve Türkiye, iş arayan Gürcüler için
gözde bir yer haline gelmiştir.[13] İki
ülkeden geçen boru hatları da ikili ilişkiler kapsamında önemlidir. Özellikle
Gürcistan’dan geçen petrol ve doğalgaz boru hattı projelerinin devreye
girmesinden sonra, Gürcistan’ın jeopolitik önemi önemli ölçüde artmış ve
ülkenin istikrarını sürdürmek Türkiye’nin Gürcistan’a yönelik politikasının
birincil hedefi haline gelmiştir.[14] Ayrıca
Gürcistan’ın artan jeopolitik önemine paralel olarak, Türkiye-Gürcistan
güvenlik/askeri iş birliği yıllar içinde önemli ölçüde artmıştır.
Ahıska Türklerinin anavatanlarına dönüşünün Sovyet
sonrası Gürcistan’ın şimdiye kadar yerine getirilmemiş bir sözü olduğunu
söylemek yanlış olmaz. Halihazırda bir Avrupa Konseyi üyesi olduğu
düşünüldüğünde Gürcistan’ın bu süreci tamamlamak adına pek bir motivasyonu yoktur
ve Avrupa Konseyi’nin şu ana kadar Gürcistan’a sözünü yerine getirmesi için
yalnızca sembolik bir baskı uyguladığı görülmektedir. Sonuç olarak Türkiye de
dahil olmak üzere farklı aktörler bu süreci hızlandırmak adına öne çıkmaktadır.
Bununla birlikte, Türkiye ile Gürcistan arasındaki mevcut iyi ekonomik, siyasi
ve askeri ilişkiler nedeniyle Türkiye, Ahıska Türkleri konusunda ölçülü bir
tutum benimsemekte ve Gürcistan’ı kötülememeyi tercih etmektedir. Türkiye’nin
nihai hedefi Ahıska Türklerinin Gürcistan’daki anavatanlarına geri dönmesidir,
ancak Türkiye bunu Gürcistan ile dostane ilişkileri çerçevesinde
gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
*Fotoğraf: Gürcistan’daki anavatanlarını
ziyaret eden bir Ahıska Türk heyeti - Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yasam/2018/10/24/ahiska-turkleri-anavatanlari-gurcistanda-bulustu
[1] Talha
Yavuz, “Ahiska Turks' memories of exile
remain alive and vivid”, Anadolu Agency, November 14, 2020, https://www.aa.com.tr/en/world/ahiska-turks-memories-of-exile-remain-alive-and-vivid/2044085
[2] Haydar
Efe, “Gürcistan'ın Avrupa
Konseyi Üyeliği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
Tarafı Olması ve Ahıska Türklerinin Anavatanlarına Dönüşü Sorunu”, Uluslararası Ahıska
Türkleri Sempozyumu, Bildiriler, No: 2, Erzincan, 11-13 Mayıs 2017, p. 142.
[3] Diba Nigar
Göksel, “Turkey and Georgia:
Zero-Problems?”, The German Marshall Fund of the United States,
Strengthening Transatlantic Cooperation: Black Sea Trust for Regional
Cooperation, Romania, 2013, p.4.
[4] Serhat
Keskin, “The Repatriation
Process Of Meskhetian/Ahiska Turks To Their Homeland In Georgia: Challenges And
Prospects”, M.S. Thesis, Middle East Technical University, 2019, p.16.
[5] Alter
Kahraman & Mehmet Oğuzhan Tulun, “Post-Sovyet
Gürcistan’da Azınlık Hakları: Uluslararası
Örgütler ile Uluslararası ve Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarının
Bakışı”, Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları,
Kimlik, Siyaset, (ed.)
Ayşegül Aydıngün, Ali Asker ve Aslan Yavuz Şir (Ankara: Terazi Yayıncılık,
2016), p.141.
[6] Damla Mursül, “Türkiye’de Yaşayan Ahıska Türklerinde Kimlik Algısı: Antalya
Örneği”, Uluslararası Ahıska Türkleri Sempozyumu, Bildiriler,
No: 2, Erzincan, 11-13 Mayıs 2017, p. 433-448.
[7] Keskin, “The
Repatriation Process Of Meskhetian/Ahiska Turks…”, p. 36.
[8] Serhat
Keskin & Özge Anaç, “Ahıska Türklerinin
1944 Sürgününden Günümüze Gürcistan’a Geri
Dönüş Mücadelesi ve 2007 Yılına Kadar Dönenlerin Durumu”, Gürcistan'daki
Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset, (ed.) Ayşegül Aydıngün, Ali Asker ve
Aslan Yavuz Şir (Ankara: Terazi Yayıncılık, 2016), p. 286.
[9] "Bakan Çavuşoğlu, Dünya Ahıska Türkleri Birliği
üyeleriyle görüştü”, TRT Haber, 21 Kasım 2020, https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakan-cavusoglu-dunya-ahiska-turkleri-birligi-uyeleriyle-gorustu-532886.html
[10] Nazlı Yüzbaşıoğlu, “Türkiye'nin 2021 diplomasi ajandasının ana başlığı
'Girişimci ve İnsani Dış Politika”, Anadolu Ajansı, 28 Kasım 2020, https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/turkiyenin-2021-diplomasi-ajandasinin-ana-basligi-girisimci-ve-insani-dis-politika/2058724
[11] Yuliya
Biletska & Turgut Kerem Tuncel, “Ahıska
Türklerinin Gürcistan’a Geri
Dönüşü ve ‘Ermeni
Faktörü”, Gürcistan'daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları,
Kimlik, Siyaset, (ed.)
Ayşegül Aydıngün, Ali Asker ve Aslan Yavuz Şir (Ankara: Terazi Yayıncılık,
2016), p. 339.
[12] Biletska
& Tuncel, “Ahıska Türklerinin
Gürcistan’a Geri Dönüşü ve ‘Ermeni Faktörü”, p. 339.
[13] Reha
Yılmaz, Mehmet Sayın & Valeri Modebadze, “Georgian
– Turkish Relations since the Breakdown of Soviet Union”, Çankırı
Karatekin University, Journal of The Faculty of Economics and Administrative
Sciences, No: 1 (2014), p. 360.
[14] Yılmaz et. al, “Georgian
– Turkish Relations since the Breakdown of Soviet Union”, p. 366
No comments:
Post a Comment