ABD Seçimleri ve Türkiye (BE FAruk Loğoğlu ve BE Uluç Özülker)
Emekli Washington Büyükelçisi Faruk
Loğoğlu, ABD seçimlerini Türkiye açısından değerlendirerek, adayların artıları
ve eksilerinin neler olduğunu SÖZCÜ'ye anlattı. Sözlerine “Kim seçilirse
seçilirsin Türkiye açısından olumlu, iç açıcı bir gelişme olmayacak”
diyerek sözlerine başlayan Loğoğlu, Joe Biden'in Amerikan siyasetinde 50 yıldan
uzun süredir etkili olduğunu belirterek sorularımıza şöyle yanıt verdi:
1-Biden'ın sözde Ermeni soykırımı noktasındaki duruşu
nedir?
Biden'in siyasi sicili
Türkiye açısından nettir. Biden, Ermeni soykırımı iddialarına siyasi hayatının
başından beri destek veren, sahip çıkan bir siyasetçi. Görüşlerinde
değişiklik beklemek mümkün değil.
2-Biden'ın Doğu Akdeniz konusunda pozisyonu nedir?
Geldiği eyalette ciddi
bir Ermeni Rum azınlığı var. Türk-Yunan konularında Kıbrıs konusunda Yunan
görüşlerine sahip çıkmıştır. Doğu Akdeniz konusunda da yine Türkiye karşıtı
görüşlerde bulunmuştur.
ABD'nin geçmişte,
satmak istediği, satmaya kalkıştığı veya sattığı silahlar konusunda hep
güçlükler çıkarmıştır. Son olarak da Azerbaycan-Ermenistan konusunda
Türkiye'nin duruşunu eleştirmiştir. Seçim kampanyaları döneminde örneğin Obama
da Ermenistan'ın iddialarına sahip çıkmış ancak adaylığı döneminde bu noktada
Ermeni lobisinin istediği adımları atmamıştır. Ben bunu durumun Biden
için geçerli olacağını düşünmüyorum, kesin bir sicili var.
77 yaşında olan Joe Biden’ın yaşı sık
sık seçim tartışmalarında gündeme geliyor./Fotoğraf: Depo Photos
3-Suriyeli Kürtler noktasında ne düşünüyor?
Başkan seçildiği
takdirde ki ben bunu Türkiye açısından olumsuz bir haber olarak görüyorum. Türkiye
açısından değil de ABD'nin uluslararası politikası bakımından Trump'a göre daha
yapıcı bir mesajlar izleyeceğini düşünüyorum.
Trump'ın Suriye'den
asker çekmesini Suriyeli Kürtlere ihanet olarak adlandırdı. Suriye ve Irak'ın
toprak bütünlüğü konusunda Biden'ın görüşleri itibariyle Türkiye'nin endişe
duyması gereken unsurlar var.
Biden başkan
seçilirse ABD'nin Türkiye politikası nasıl olacak?
4-Biden'ın geçmişte Türkiye ile çalışmasının avantajı
neler?
Liderlerin birbirini
tanıması her zaman avantajdır ancak bunu doğru amaçlarla değerlendirildiği
takdirde. Biden, tanışmış olduğu Erdoğan hakkında nasıl bir
değerlendirme yapar bunu şu an bilemeyiz ama Biden'in Türkiye hakkındaki
değerlendirmeleri olumsuz.
Daha önce Erdoğan'la hem ABD'de hem
Türkiye'de ABD Başkan Yardımcısı sıfatı ile defalarca görüşen Biden, 31 Mart
2016'da ‘Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmak için Washington’da bulunan
Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmişti. Fotoğraf: Sözcü
5-Trump kalırsa bizim için ne olur?
Trump ile Erdoğan
arasındaki yakın ilişki ilk aklımıza geliyor. Bu ilişki Trump'ı Türkiye ile
ilgili konularda daha yararlı bir aday çıkarımına getiriyor çoğu insanı. Bu
kısmen doğru. Bu seviyede bir kanalın açık olması karşılıklı olarak doğru
değerlendirildiğinde elbette ki önemli. Golf oynarken bile Erdoğan'dan
telefon geldiğinde arayıp konuşuyor.
Emekli Washington Büyükelçisi Faruk
Loğoğlu (sağda) ve Emekli Paris Büyükelçisi Uluç Özülker
6-Trump döneminde Türkiye ne kazandı?
2016'da seçilen Trump
ile bugünkü Trump'a baktığımızda, ABD ile ilişkilerinde ikili ve bölgesel
konularda hiçbir konu Türkiye'nin istediği biçimde sonuçlandırılmamıştır.
Ekonomik, siyasi ve Suriye konusunda Türkiye istediği desteği Amerika'dan
alamamış ve üstelik S-400'ler nedeniyle bekleyen bir sürü yaptırım var. Bunlar
daha Trump'ın önüne gelmiş değil, geldiğinde veto eder mi bunlar tartışılır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet
Başkanları Zirvesi temasları kapsamında, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya
geldi. Fotoğraf: Depo Photos
7-Trump bir dönem daha görevde kalırsa Türkiye'yi neler
bekler?
Türkiye-ABD
ilişkilerinde mesela Trump yönetiminin Suriye'de PKK-PYD ve YPG'ye verdiği
destek, Pompeo'nun Doğu Akdeniz konusunda Kıbrıs Rum kesiminin yanında yer
alması gibi gelişmeler yaşandı. Bunları görmek lazım.
Amerika'nın, örneğin
tutuklu papazın serbest bırakılması isteği sonuçlanmıştır. Trump'ın,
“Türkiye’yi ekonomik olarak yaptırımlarla mahvederim” şeklinde bir açıklaması
da var. Erdoğan'a mektup göndermesi de Trump'ın Türkiye içinde ve dışında
hiçbir şekilde öngörülemeyecek bir konumda olduğu ve seçildiği takdirde Türkiye
ile ilişkilerin çok belirsiz ama risk potansiyeli yüksek bir döneme gireceğini
söyleyebiliriz. Trump ne yapacağı belli olmayan bir lider.
‘TRUMP KAZANSA DAHİ…’
ABD seçimleri
konusunda sozcu.com.tr‘nin sorularını yanıtlayan bir diğer
deneyimli isim de Emekli Paris Büyükelçisi Uluç Özülker'di. ABD Senatosu’ndaki
aritmetiğe dikkat çeken Özülker, seçimin Türkiye’ye etkilerine dair
yönelttiğimiz soruları şöyle yanıtladı:
8-Kim
kazanırsa Türkiye’nin yararına olur?
Kim kazanırsa kazansın
Türkiye Amerika ilişkilerini zor günler bekliyor. 2 seçim birden yapılacak.
Trump kazansa dahi bugünkünden daha sert bir muhalefet ile karşı karşıya
kalabilir. 3-4 senatörü kaybettiği anda Trump kazansa da zorlanacak. Trump
‘Erdoğan ile anlaşabiliyorum’ dedi. Bu aynı zamanda demokratlara Türkiye
üzerinden Trump’ı köşeye sıkıştırma politikası gütme düşüncesini de verdi.
Biden’e gelince çok net olarak tutumunu ortaya koydu. Birincisi, ‘Türkiye bana
politika olarak karşı çıkar noktaya geldi ve biat üzerine inşa edilmiş eski
ilişkilerimi devam ettireceğim’ dedi. İkinci olarak da Batı dünyası ile Türkiye
arasındaki ilişkiler zaten gergin. Etrafımızda 6 tane ateş yumağı var. Ege,
Doğu Akdeniz, Suriye, Irak, Libya ve buna şimdi Azerbaycan-Ermenistan meselesi
eklenmekte. ABD’de daha pasif bir politika güdülürken, kim çıkarsa çıksın işler
rayına oturduktan sonra, Türkiye'yi baskı altına alacakları muhakkak. Trump’ın
Senato’da çoğunluğu elinde tutma ihtiyacı var. Biden pasif şahsiyet ama çevresi
Türkiye konusunda çok şahin. Kolay bir döneme gitmiyoruz. Amerika her zaman
olduğu gibi yine Amerika’dır.
Yeşilada
anlattı... ABD seçimleri Türkiye ekonomisini nasıl etkiler?
9-ABD Türkiye ilişkileri seçim sonrası değişir mi?
Değişmeyecektir daha
da kötü hale gelecektir. Türkiye – Amerika ilişkileri şu anda hastalıklıdır.
İki adayın da ortaya koyduğu politika ve vaatlere bakınca da düzeleceğine dair
bir emare yok. Tek şartı var düzelmenin. Amerika'nın dümen suyuna girecek bir Türkiye.
Bence giremez. Biat etmezsen seninle uğraşırım politikası var Amerika'’nın.
Şunu da belirtelim ki Amerika geri gidiyor ve hırçınlaşacak. Hep ötekini suçlu
görüyor ve herkesi ötekileştiriyor.
FARUK LOĞOĞLU KİMDİR?
Osman Faruk Loğoğlu, 15 Ekim 1941'de Ankara'da doğdu.
Middlebury Üniversitesi'nde siyaset bilimi bölümünde öğretim üyesi olarak
çalıştı. 1971'de Dışişleri Bakanlığın'da göreve başladı. Danimarka ve
Azerbaycan Büyükelçisi oldu. Daha sonra, çok taraflı siyasi işlerden sorumlu
Müsteşar Yardımcılığı'na, Bakanlık Müsteşarlığı'na, Washington Büyükelçiliği'ne
getirildi. 2006 yılında emekli oldu. ASAM Başkanı ve UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu Başkan Vekilliği görevini yürüttü. Dış politika alanında çok sayıda
makalesi ve İngilizce olarak yayımlanmış 2 çalışması bulunmaktadır.
ULUÇ ÖZÜLKER KİMDİR?
Özülker, 11 Mart 1942 tarihinde İstanbul'da doğdu.
1961'de Galatasaray Lisesi'ni ve 1965'te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi'ni bitirdi ve aynı yıl Dışişleri Bakanlığı'na girdi. 1993-1995 yılları
arasında Trablus (Libya) Büyükelçiliği, 1995-1998 arasında AB nezdinde Türkiye
Daimi Temsilciliği, 1998-2000 yıllarında Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşleri
Müsteşar Yardımcılığı, 2000-2002 yıllarında OECD nezdinde Türkiye Daimi
Temsilciliği ve 2002-2005 arasında Paris Büyükelçiliği görevini icra ettikten
sonra 2006'da Paris Büyükelçiliği görevinden dönüşünde, kendi isteğiyle emekli
oldu.
No comments:
Post a Comment