Thursday, July 25, 2024

Hediye Levent'in, "Orta Doğu'da gözler Amerikan seçimlerinde!" başlıklı, 25 Temmuz 2024 tarihli yazısı

 


Hediye Levent'in, "Orta Doğu'da gözler Amerikan seçimlerinde!" başlıklı, 25 Temmuz 2024 tarihli yazısı


(ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'te | Fotoğraf: Beyaz Saray (Kamu Malı))

Amerika’da yapılacak başkanlık seçimlerini bütün dünya yakından izliyor. Biden’ın çekilmesi ile seçimleri yakından izleyen ülkelerin hesapları ve olasılık tahminleri bir kere daha değişti. Gafları ile meşhur, saati saatine uymayan Trump’ın şansı daha yüksekmiş gibi görünüyor ancak beklemek gerek elbette.

Dünyanın geri kalanı gibi Orta Doğu ve Kuzey Afrika dahil bütün bölge Amerikan seçimlerine kilitlendi. Seçimler Türkiye’yi de yakından ilgilendirecek birçok gelişmeyi başlatacak ya da bitirecek kadar kritik. Ancak her seçimde daha da garip bir hal alan Amerikan seçim yarışlarında başkan adaylarının bölgemize yönelik politikalarını anlamak biraz daha güçleşiyor. Eskiden en azından başkan adaylarının ekiplerindeki isimlere bakarak üç aşağı beş yukarı tahmin yapmak mümkündü. Son seçimlerde başkan adayları kadar ekiplerindeki isimler de öngörülemez oldu. Bu durumun insanı dehşete düşürdüğü de oluyor. Yaşları, sağlık durumları, skandalları, gafları, öngörülemez oluşları dahil genel manzaraya bakıp da “Bunların ağzından çıkacak her bir kelime, attıkları her adım bizi etkiliyor, kadere bak!” dememek ne mümkün.

Neyse, biz gelelim Türkiye dahil bölge ülkelerinin Amerikan seçimlerine yaklaşımına ve yeni başkandan, yani büyük ihtimalle Trump’tan beklentilere…

Malum bir süredir Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması, Ukrayna savaşında yürüttüğü taraflar arasında dengeli kalma hedefli politikası gibi sebeplerle Türk-Amerikan ilişkileri inişli çıkışlı. Gerçi Türkiye yüzünü Batı’ya çevirmeye başladı. Batı’dan kaynak bulma niyetiyle başlayan bu değişim Rusya’yı huzursuz etmiş gibi görünüyor. Batı kaynaklı ekonomik yaptırımları kısmen Türkiye üzerinden delmeye devam eden Rusya, Türkiye’yi yakın markaja almış durumda. Trump’ın başkan olması halinde Putin ile kişisel ilişkileri ve Ukrayna-Rusya savaşına Biden’dan çok daha esnek bakması gibi nedenlerle Türkiye üzerindeki baskıların nispeten hafiflemesi bekleniyor.

Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir başka mesele, yine ABD seçimleri sonrasına havale edilmiş olan Amerika’nın Irak ve Suriye’den çekilmesi beklentisi. Çekilme için Irak ve ABD arasındaki temaslar 7 Ekim’de HAMAS’ın İsrail’e yönelik saldırılarının ardından Irak’taki İran destekli silahlı grupların Amerikan üslerini hedef almaları ile kesilmişti. Mevcut duruma bakılırsa, Amerikan otoriteleri de bu konuyu seçim sonrasına bırakmış ancak Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Amerikan destekli Suriyeli Kürt gruplar bu olasılığa göre pozisyon almaya başladı. İran, Amerikalılar çekilirse Irak’taki nüfuzunu daha fazla derinleştirme hesabı yapıyor. Türkiye Irak’taki sınırlı varlığını Basra Körfezi’ne kadar yaymayı hedefliyor. Bir diğer hesabı da Irak ve Suriye’deki PKK varlığını sona erdirmek. Ki Esad yönetimine göre de ABD Irak’tan çekilirse, Suriye’de ABD tarafından desteklenen, Kürtlerin çekirdeğini oluşturduğu siyasi ve askeri varlıklar uzun süre yaşayamaz.

İsrail’in, özellikle de iç ve dış baskılarla iyice sıkışan Başbakan Netanyahu’nun da gözü Amerikan seçimlerinde. Trump ile kişisel ilişkiler de geliştirmiş olan Netanyahu, Trump’ın seçilmesi halinde Gazze savaşı nedeniyle artan dış baskıların hafifleyeceğini umuyor. Bu nedenle, Gazze’de ateşkesin sağlanması için yürütülen süreçleri ağırdan alan Netanyahu, Trump’ın başkan olması halinde yeni bir yol haritasının ve ateşkes girişiminin devreye girmesini istiyor. Elbette bu yol haritası İsrail’in elini daha fazla güçlendirecek, İsrail ordusunun Gazze’ye ve Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarına daha fazla meşruiyet kazandıracak kısacası İsrail-Filistin çatışmasında İsrail’in lehine bir süreci perçinleyecek bir yol haritası olacak.

Amerika ile oldukça detaylı ve askeri ilişkileri derinleştirecek bir iş birliğini sağlayacak plan üzerinde çalışan Suudi Arabistan da seçim sürecine kilitlenmiş ülkelerden biri. Amerika-Suudi Arabistan ilişkilerini yeni bir seviyeye taşıması beklenen bu yol haritası Riyad’ı her açıdan çok daha güçlendirecek. ABD’nin yanı sıra Rusya ve Çin ile de enerji ve teknoloji başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliklerini artıran ve derinleştiren Suudi Arabistan açısından Trump’ın öngörülemez olması bir sorun olsa da pragmatist yaklaşımları iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir kulvara taşıyabilir.

Velhasıl Amerika’daki seçimler nedeniyle bölgedeki birçok gerilim ve çatışma süreci askıya alınmış durumda. Seçim sonuçlarını ve yeni başkanın koltuğa oturmasını bekleyen bölge ülkeleri ve bölgesel silahlı-siyasi aktörler, Biden’ın çekilmesi ile birlikte Trump’a dair olasılık senaryolarını tartışmaya başladı. Öngörülemezliği ile meşhur Trump ve ekibi bölgede yeni gerilimleri tetikleyebilir, Gazze savaşı dahil devam eden gerilimleri sona erdirebilir. Elbette seçilmesi halinde Trump’ın İran politikasının ne olacağı da bölgedeki gelişmeleri doğrudan etkileyecek. Biden döneminde ek yaptırımlarla birlikte iyice sıkışan İran’daki ekonomik krizin Trump’ın seçilmesi halinde iyice artması ve çıkış arayan İran’ın yine bütün bölgeyi sarsacak hamleler yapması da muhtemel.

Sonuç olarak bölgedeki kırılgan durum ve devam eden siyasi-askeri krizler göz önüne alındığında Amerika’daki başkanlık seçimi Amerika’dan çok Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın geri kalanını ilgilendiriyor gibi görünüyor.

No comments:

Post a Comment