Monday, September 14, 2020

Sivil ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmeye Ek İkinci İhtiyari Protokole taraf olan bir Devlet ölüm cezasını geri getiremez.

 

SİVİL VE SİYASAL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİNE EK İKİNCİ İHTİYARÎ  PROTOKOL ÜZERİNE NOT Marc Bossuyt

Ölüm cezasının kaldırılması amacıyla hazırlanan ve 15 Aralık 1989 yılında kabul edilen, Sivil ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmeye ek İkinci İhtiyarî Protokole taraf olan her devlet, özünde üç yükümlülük üstlenmiş bulunuyor:

1) ölüm cezasını uygulamamak,

2) ceza hukukundan ölüm cezasını çıkarmak ve

3) ölüm cezasını bir daha getirmemek.

İkinci İhtiyarî Protokolün ilk taslağında açık bir şekilde şunu dile getiren bir 1.2 maddesi vardı: “Ölüm cezası, onu kaldırmış devletlerde bir daha geri getirilemez”.

 Bu koşul, 22 Kasım 1969’da kabul edilen İnsan Hakları Amerikan Sözleşmesinin 4.3 maddesiyle aynı idi. Ne var ki, İkinci İhtiyarî Protokolün Geliştirilmesine ilişkin raporda özel raportör bu koşulu gereksiz saymıştır: “Böyle bir koşul, ölüm cezasını kaldırma yükümlülüğü getirmeyen İnsan Hakları Amerikan Sözleşmesi gibi bir sözleşmede yararlıdır, ama ona taraf olan bütün devletlerde ölüm cezasını açık bir şekilde kaldıran ihtiyarî bir protokolde böyle bir koşula ihtiyaç yoktur. Apaçıktır ki, İkinci İhtiyarî Protokole taraf olan bir devlet, protokolü açıkça ihlâl etmeden ölüm cezasını geri getiremez. Gerçekten de ölüm cezasının geri getirilmesi İkinci İhtiyarî Protokolün konusuna ve amacına ters düşer.”

2 Bir taraf devletin protokolden vazgeçip geçemeyeceği konusunda, 23 Mayıs 1969 tarihli Antlaşmalar Hukuku üzerine olan Viyana Antlaşmasının 56. maddesine dikkat çekmek gerekir. Bu maddeye göre, bu konuda bir madde içermeyen bir Antlaşmadan vazgeçmek ya da çekilmek, ancak taraflar bu olanağı kabul ettiği veya böyle bir hakkın Antlaşmanın yapısının bir sonucu olduğu takdirde olabilir.

Her türlü Irk Ayırımının Kaldırılması Uluslararası Anlaşmasının 21. maddesinin ve Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (ICCPR)nin 12. maddesinin aksine, ICPR’ye İkinci İhtiyarî Protokolde böyle bir koşul yoktur. Böylece bundan, vazgeçme imkânının yolunun kapatılması niyetiyle yapıldığı sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla, İnsan Hakları Komitesinin, 29 Ekim 1997’de kabul edilen 26 numaralı Genel Yorumda belirtildiği gibi, uluslararası hukuk, İkinci İhtiyarî Protokolü onaylayan bir devletin bundan vazgeçmesine ve çekilmesine izin vermez. İkinci İhtiyarî Protokole aykırı davranarak ölüm cezasını yeniden ihdas eden bir taraf devlet, hukuka bağlı bir devlet artık sayılamaz. Şimdiye kadar hiçbir devlet İkinci İhtiyarî Protokolden çekilmemiştir. Hiç şüphe yok hukuk kurallarını ihlâl edenler olabilir, ama hukuk ihlâl edilememelerini gerektirir. Uluslararası hukuk, uluslararası yükümlülüklere bağlı kalınmasını gerektirir.

İkinci İhtiyarî Protokole taraf olup ölüm cezasını yeniden ihdas eden bir devlet, uluslararası yükümlülüklerini açıkça ihlâl etmiş olur.

No comments:

Post a Comment