Mehmet Ali Güller'in "Ortadoğu'da iki zıt normalleşme" başlıklı, 08 Mayıs 2021 tarihli yazısı
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı “normalleşme” özetle şöyleydi:
- Körfez ülkeleri İsrail’le normalleşecek.
- Bölgede İran’a karşı İsrail-Mısır-Suudi Arabistan ekseni oluşturulacak.
- Bu siyasi ittifakın “Ortadoğu NATO’su” olacak.
Bu konularda oldukça önemli ilerlemeler kat edildi. İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas’la normalleşti. Suudi Arabistan’la gayri resmi olarak zaten normalleşmişti, adım adım resmiyete taşımaya başladı. Oluşturulan yeni ekseni Doğu Akdeniz’e taşıdılar. Hatta Türkiye’nin müttefiki Katar’ı da Körfez-Katar barışıyla sürece dahil ettiler. Bir tek “Ortadoğu NATO’sunu” oluşturamadılar.
İKİLİ NORMALLEŞME HAMLELERİ
ABD’nin “İsrail’in güvenliği” ana hedefli bu normalleşme sürecini, şimdilerde zıt yönde bir başka normalleşme süreci izliyor. Özetlersek:
- Suudi Arabistan - İran normalleşme girişimi: Suudi Arabistan ve İran istihbarat şefleri iki kez Bağdat’ta görüştü. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman, İran’la iyi ilişkiler kurmak istediklerini söyledi.
- Suudi Arabistan - Suriye normalleşme girişimi: Suudi İstihbarat Şefi Hamid Humeydan Şam’da Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Ulusal Güvenlik Büro Başkanı Ali Memlük ile görüştü.
- BAE - Suriye normalleşme girişimi: BAE, Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açtı. BAE’nin Dışişleri ve Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Bakanı Abdullah bin Zayed el Nahyan, Suriye’nin Arap Ligi’ne dönmesinin “kaçınılmaz” olduğunu söyledi.
- Türkiye - Suudi Arabistan normalleşme girişimi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan Bayramı dolayısıyla tebriklerini iletmek üzere” Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el Suud ile görüştü.
- Türkiye - Mısır normalleşme girişimi: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Ramazan ayını tebrik amacıyla” Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü’yü aradı. Ardından iki ülke dışişleri heyetleri 5-6 Mayıs’ta Kahire’de bir araya geldi. Çavuşoğlu, “ilişkileri normalleştirmek için atılabilecek adımlar konusunda görüşmelerin devam edeceğini” açıkladı.
- Türkiye - BAE normalleşme girişimi: BAE’nin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş, Türkiye ile karşılıklı olarak egemenliğe saygı çerçevesinde normalleşmek istediklerini söyledi.
TÜRKİYE - MISIR NORMALLEŞMESİ
Kuşkusuz masadaki tüm sorunların çözümü mümkün değil. Dahası, normalleşme sürecinde, ilk duruma dönme olanağı da artık yok. Ancak her durumda bölgenin istikrarı adına bu ülkelerin belli çıkarlarda ortaklaşarak normalleşmesi, oldukça yararlıdır.
Bu normalleşme girişimleri içinde, sonuca etkisi bakımından bizim için en önemlisi Türkiye - Mısır normalleşme girişimidir. Mısır medyasına göre Kahire’nin masaya koyduğu üç dosya var:
- Türkiye’nin Müslüman Kardeşler (İhvan) dosyasını tamamen kapatması. (Türkiye bu konuda geçen haftalarda bazı adımlar attı ve İhvan’ın yayınlarına kısıtlama getirdi.)
- AKP iktidarının Mısır ve Arap ülkelerinin içişlerine karışmaması.
- Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’taki askerlerini çekmesi.
En önemli dosyanın üçüncüsü olduğu görülüyor. Ancak müzakereler başlarken masaya pek çok ülkedeki askeri varlığın sorun olarak konulması, “yüksek elle müzakereye başlama” isteğinden öte bir anlam ifade etmiyor. Zamanla sadece Libya’daki askeri varlık konusu müzakere edilecektir. Kahire’yle eşzamanlı Batı da bu konuda baskı yapmaktadır. Son olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel, Erdoğan’a “Libya’da bulunan yabancı kuvvetlerin ülkeden çekilmesi” çağrısı yaptı.
Ankara’nın bu konuda Mısır’la normalleşme sürecinde esas alacağı ana çıkarı, Libya’yla yapılan MEB anlaşmasını korumak olmalıdır.
ABD’NİN BOŞLUĞU FIRSAT DÖNEMİ AÇTI
Kuşkusuz bu normalleşme, tek tek ülkelerin kendi çıkarlarının gereğidir. Ancak bunun hangi zeminde olabildiği de önemlidir.
O zemin, ABD’nin Ortadoğu’daki ağırlığını azaltmak zorunda kaldığı zemindir. 2.5 savaş konseptinden 1.5 cephede savaş konseptine gerileyen ABD, ağırlığını Çin ve Rusya cephelerine vermeye çalışıyor. İşte bunun gereği olarak Suudi Arabistan’ın Yemen savaşına silah satışını durdurdu, İran’la nükleer müzakereye döndü vb.
ABD’nin boşluğunu askeri olarak Rusya’nın, ekonomik olarak Çin’in doldurmaya başladığı yeni bir Ortadoğu şekilleniyor özetle...
Bu, Ankara için de bir fırsat dönemidir.
Cumhuriyet -08 mayıs 2021
No comments:
Post a Comment