Tuesday, February 28, 2017
Neden Hayır demeli! (Arslan Bulut- Yeni Çağ)
Neden Hayır demeli! (Arslan Bulut- Yeni Çağ)
Mehmet Alkanalka, piyade komando kurmay albay olarak, 100 tam puanla birinci sırada olduğu halde, 2104 ve 2015 Yüksek Askeri Şuraları'nda, tuğgeneralliğe terfi ettirilmeyip, kendi astının emri altında çalışmaya mecbur edilince emekliliğini istedi ama emeklilikten sonra devletin bütün birimlerine başvurarak hakkını aradı.
Çünkü sonradan ortaya çıktı ki kendisi terfi ettirilmezken, 2014 şurasında general yapılan 19 albaydan 12'si ve 2015 şurasında general yapılan 23 albaydan 20'si, 15 Temmuz darbesine karıştıkları gerekçesiyle TSK'dan atıldı!
Bu durum, kendisine nasıl bir haksızlık yapıldığının deliliydi ama Yüksek Askeri Şura kararları Anayasa'ya göre yargı denetimine açık değildi. Son olarak Anayasa Mahkemesi'ne hak ihlali gerekçesiyle başvurmak için hukuki araştırma yaparken, bu mahkemeye Cumhurbaşkanı tarafından atanan iki üyenin atıldığına dair kararı gördü ve inceledi.
***
Anayasa Mahkemesi'nin İnternet sitesinde de yayınlanan 4 Ağustos 2016 tarihli ve 2016/12 sayılı kararında şöyle deniliyordu:
"15 Temmuz 2016 gecesi meydana gelen darbe teşebbüsünün daha iyi anlaşılması bakımından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın darbe teşebbüsünden kısa süre önce düzenlediği, 6 Haziran 2016 tarihli iddianamesinde yer verilen tespit, değerlendirme ve öngörülere özetle yer verilmesi uygun olacaktır;
-TSK içerisindeki bu yapılanmanın ordu disiplinini bozacak ve ülke savunmasında zafiyet oluşturacak bir yoğunluğa ulaştığı,
-FETÖ/PYD'nin darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğu,
-Bu tehlikenin gerçekleşmesi halinde bunun devlet için gerçek bir yıkım olacağı, ülkenin bir iç savaşa sürüklenebileceği, devletin yeniden ayağa kaldırılmasının mümkün olmayabileceği,
-FETÖ/PYD'nin tasfiyesinin devlet için artık varlık yokluk meselesi haline geldiği..."
***
Alkanalka, bu gerekçeyi görünce "Daha ne yazsınlar? Darbe teşebbüsünden tam 40 gün önce darbe yapılacağı açık açık Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılmasına rağmen devlet yetkilileri ne yapmışlardır?" dedi ve "Karartılmış Yıldızlar" adlı bir kitap yazdı. (Sokak Kitapları Yayınları, 0 216 405 10 88)
Kitapta ayrıca, uzmanlık alanıyla ilgili "Beşinci Nesil Savaş"ı inceledi.
"Beşinci Nesil Savaş, yıldızlar savaşı olacaktır. Beşinci Nesil Savaş, fikir savaşları merkezli ve insan odaklı olacaktır" diye ifade ettiği tespitleri, aslında kendisi gibi yıldız bir albayın neden terfi ettirilmeyip FETÖ'cülerin terfi ettirildiğini de göstermiş oluyor.
***
Gerçi, Anadolu Ajansı'nın özetle yayınladığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesini, 23 Temmuz 2016 tarihli yazımda "İddianamede darbe ihbarı vardı" diye bu sütunda duyurmuştum ama 15 Temmuz olayının sıcaklığı içinde kimse bu konu üzerinde durmamıştı. Şimdi bütün gerçekler ortadadır.
Devlet, darbeyi çok önceden takip altına aldığına, kontrol ettiğine ve yönlendirdiğine göre, 15 Temmuz gecesi, komutanların düğünlerde gezmesi, bazı komutanların derdest edilmesi de senaryonun bir parçasıydı!
ABD Başkan Yardımcısı Biden, Ankara'ya geldiğinde bu sebeple "Biz, İnternet oyunu zannettik bu sebeple kınamakta geciktik" dedi. AB istihbarat raporunda bu sebeple "kurgu darbe" denildi. TBMM'deki komisyona MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı'nın çağrılması bu sebeple önlendi! Bu sebeple görevlerinden alınmadılar!
***
250 kişinin ölümüne yol açan, devleti büyük bir tehdit altına sokan bu olaylardan darbeyi yönlendirenler de sorumludur.
Devlet darbeyi bildiğine göre, darbecilerin suç işlemesini beklemek yerine, hepsini tutuklayabilirdi.
Siyasi iktidar, böyle yapmadı ve Anayasa değişikliğiyle 15 Temmuz'u Türkiye'yi Türk devleti olmaktan çıkarmanın dayanağı olarak kullanmaya başladı!
Bütün Türklerin, Anayasa değişikliğine bu sebeple karşı çıkması gerekir!
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment