Thursday, November 10, 2016

Türkiye Ermenileri yeni bir patrik seçecek

TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ SEÇİMİ TARTIŞMALARI YİNE ALEVLENDİ
10.11.2016
 

Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan, 1984 yılında Patriklik görevine başlamış, ancak 2008 yılında Alzheimer hastalığına yakalanması sebebiyle yavaş yavaş kamusal hayattan çekilmeye başlamış ve görevini yerine getiremez hale gelmiştir. Sağlık durumunun giderek kötüleşmesi sebebiyle bu yılın Mart ayında II. Mesrob’un annesi, mahkeme kararıyla II. Mesrob’un vasisi olarak atanmıştır.
II. Mesrob’un görevine yerine getiremez hale gelmesiyle beraber Türkiye’deki Ermeni topluluğu arasında yeni bir patrik veya bir eş-patrik seçilmesi konusunda tartışma çıkmıştır. Geçmişi yüzyıllara dayanan İstanbul Ermeni Patrikhanesi tarihinde görevi başındaki Patrik ya vefat etmiş veya istifa etmiş olduğu için ve mevcut durumla daha önce hiç karşılaşılmadığı için,[1] tam olarak ne yapılması gerektiğine kesin bir şekilde karar verilememiştir. Bu süreç içerisinde ise, bir nevi bir ara formül olarak Başepiskopos Aram Ateşyan, 2010 yılında Patrik Genel Vekili olarak göreve gelmiştir.
Zaman içinde bir grup Ermeni’nin Patrik Genel Vekili atanması yerine yeni bir patrik seçilmesini istemesi ve bazı Ermenilerin Aram Ateşyan’a olan karşıtlığı sebebiyle patriklik tartışmaları günümüzde ön plana çıkmıştır. Özellikle Ateşyan’ın Alman Federal Meclisi’nin 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen kararına karşı çıkarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazması, Türkiye’de Agos gazetesinin öncülüğünde Ateşyan’ın bir karalama kampanyasına maruz kalmasına sebep olmuştur.[2] Ayrıca bazı kesimler Ateşyan’a “hainlik” suçlaması yapmıştır. Ateşyan’a karşı yapılan karalama kampanyasını yürütenler o kadar ileri gitmişlerdir ki, yapılan baskılar sonucunda Ateşyan’ın Roma Katolik Kilisesi ruhani lideri Papa Fransuva’nın (Ermenilerin büyük önem verdiği) Haziran 2016 Ermenistan ziyareti sırasında gerçekleştirilen törene katılması engellenmiştir.[3]
Ateşyan verdiği bir demeçte kendisine yapılan eleştirilere şu şekilde cevap vermiştir:
[Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığım] Mektubumda, ‘Soykırım olmuştur’ veya ‘olmamıştır’ demedim. Ben üçüncü ülkelerin bizleri bir koz olarak kullandıklarını, kendi çıkarları için Ermeni sorununu gündeme getirdiklerini, Türkiye’yle ilişkiler iyi olduğunda bizi unuttuklarını söyledim.[4]
Kendisine “hain” diyenlere ise Ateşyan şu şekilde cevap vermiştir:
…Cesaret bağırıp çağırmak değil, sahip olduğumuz hakları muhafaza etmektir. Dolayısıyla ben, beni hainlikle itham edenlerin hain olduğunu söylüyorum. Birtakım haklar kazanıldıysa, bunca gayrimenkul geri geldiyse, hep benim dönemimde oldu. …[5]
Bu tür tartışmalar sonucu Kasım ayında İstanbul Ermeni Patrikhanesi Ruhaniler Genel Meclisi toplanmış, Patrik II. Mesrob’a “Emekli Patrik” unvanını vererek II. Mesrob’u emekli etmiş ve yeni patrik için seçim düzenleneceğini açıklamıştır. Ancak bu hareket de beraberinde yeni tartışmalar ve soru işaretleri getirmiştir. Örnek olarak hayatta olmakla beraber görevini yerine getiremeyen bir patrik gerçekten de emekli edilebilir mi? İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin Ruhani Kurul Başkanı ve Ruhaniler Meclisi’ne başkanlık yapmış olan Episkopos Sahak Maşalyan bu konuda şu savı ortaya koymuştur:
… Patrik Hazretleri’ni biz emekliye ayırmadık, kendileri sekiz yıl önce yasal olarak zaten emekli edilmişti. Makamı da biz ‘münhal’ (boş) ilan etmedik; Patriğimiz o makamı sekiz yıldır dolduramadığı için zaten boştu. Biz bu olgular karşısında yapmamız gerekeni yaptık, makamın doldurulması için yeni bir patrik seçimi kararını aldık.[6]
Ortaya çıkan bir tartışma konusu yeni patrik seçimi için devletten izin alınıp alınmamasıyla ilgilidir. Örneğin Ateşyan’a göre seçim için ilk önce Türkiye Cumhuriyeti devletinden izin alınması gerekmektedir ve izin gelinceye kadar Patriklik, Patrik Genel Vekili’nin başkanlığında faaliyetlerine devam edecektir.[7] Maşalyan’a göre ise patrik seçimi için Devletten izin alınmasına gerek yoktur, sadece Devlete bu konuda bildiride bulunulup seçim için tarih alınması gerekmektedir.[8]
Ruhaniler Genel Meclisi’nin patrik seçimi ile ilgili aldığı karardan sonra dört adayın seçimlere katılacağı konuşulmaya başlanmıştır:[9] Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Episkopos Sahak Maşalyan, Almanya’daki Ermenilerin ruhani lideri Başepiskopos Karekin Bekjian ve Ermenistan’ın Gugark bölgesi ruhani lideri Başepiskopos Sebuh Çulcuyan. Bu dört adayın hepsi de Türkiye Ermenileri Patriği olabilmek için gerekli olan Türk vatandaşlığına sahiptir.
Türkiye Ermenilerini, 1915 olaylarıyla ilgili yabancı devletlerin entrikalarına alet edilmesine itiraz eden Aram Ateşyan’a karşı yürütülmüş olan karalama kampanyası göz önünde bulundurulduğunda, yeni bir patrik seçimi için yapılanları yansız bir girişim olarak değerlendirmek güçtür. Kanımızca bu olası seçim yeni bir patrik seçilmesi kadar, 1915 olaylarıyla ilgili tartışmayı siyasi entrikaların içine çekmeyi tercih eden çeşitli kesimlerin, kendilerine ters düşen görüşleri sebebiyle hoşlanmadıkları Ateşyan’ı saf dışı etmek amacını taşımaktadır. Patrik adayları nasıl belirlenir, patrik nasıl seçilir tabiatıyla Patrikhanenin ve Ermeni topluluğunun karar vereceği bir konudur. Önemli olan, yeni bir patrik seçilecekse, seçilecek patriğin Ermeni topluluğunu kötüye kullanmayı ve Türkiye’ye zarar vermeyi amaçlayan siyasi entrikalardan uzak duran, Türk-Ermeni ilişkilerinin geliştirilmesine önem veren birisi olmasıdır.
 

No comments:

Post a Comment