Friday, May 27, 2016

Bir anı

Bir anı....
Sayın Meriç Dedeoğlu'nun bugünkü Cumhuriyet'te yayınlanan " 27 Mayıs" başlıklı haberini okuyunca, ara sıra dost sohbetlerinde dile getirdiğim bir anımı Facebook sayfamda paylaşmak istedim.
Bilindiği gibi, Başbakan Adnan Menderes ve İki Bakan (Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan) hakkında Yüksek Adalet Divanınca verilen idam kararları Milli Birlik Komitesince 15 Eylul 1961 günü onaylandı.
...
Ben, o tarihte A.Ü. SBF ikinci sınıf öğrencisiydim ve aynı zamanda Anadolu Ajansı Dış Haberler Bölümünde çalışıyordum. Eylul ayı başlarında Fakültede bütünlemeye kalmış arkadaşlar (kavuncular) ile buluşup, 27 Mayıs devrimiyle ilgili konuları, özellikle Yassıada yargılamalarını ve idam kararlarını aramızda tartışıyorduk. Hepimiz, idam kararlarının uygulanmasının aleyhindeydik. Bunun 27 Mayıs hareketine büyük zarar vereceğl hususunda hemfikirdik. Aramızda bir grup oluşturup konuyu doğrudan Milli Birlik Komitesi, Devlet ve Hükumet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'e arzetmeyi kararlaştırdık. Randevu talebinde bulunmadan, Başbakanlık makamının bulunduğu binaya gittik ve Özel Kalem Müdürü Necdet Calp'ın odasına girdik. Heyecanlıydık. Necdet Calp beye Cemal Paşa'yla görüşmek istediğimizi söyledik. Necdet bey, Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel paşanın programının çok yüklü olduğunu, talebimizin yerine getirilmesine olanak görmediğini söyledi. Bizi ısrarlıydık. "Bekleriz, isteğimizi lutfen Cemal Paşa'ya bildiriniz" dedik. Necdet Calp, bizi bir süre beklettikten sonra, makam odasına girdi. Çıktığında, " Cemal Paşa sizleri kabul edecek" dedi. İçeri girdik. Cemal Paşa hepimizin teker teker ellerimizi sıktı ve "sizi dinliyorum", dedi. Cemal Paşa'ya idam kararlarının infaz edilmemesi düşüncemizi, gerekçeli olarak, arzettik. Cemal Paşa, üzüntülü bir tavırla, "Çocuklar, siz beni ne zannediyorsunuz? Ben eli kana bulaşmış bir insan olmayı kesinlikle istemem. Ancak, aramızdaki bazı arkadaşlar (Milli Birlik Komitesi'nin bazı üyelerini kastederek) benim gibi düşünmüyor ve ağır sözler sarfediyorlar, " mealinde konuştu. Teşekkür ederek, huzurdan ayrıldık.
Bir kaç gün sonra 17 Eylul 1961 günü MBK'nce müebbed hapse çevrilmeyen üç idam kararı infaz edildi.
Bu kısa bilgi notunu ülkemizde bir daha benzer trajediler yaşanmaması temennisiyle sonlandırmak istiyorum.

No comments:

Post a Comment