İsrail’in Hizbullah darbesi: kitle suikastı bir taşla kaç kuş vurdu?
Yazar: Murat Yetkin / 18 Eylül 2024, Çarşamba / Oda: Siyaset
Çağrı cihazları genel olarak cep ve kemerde taşındığı için yaralanmaların çoğunun karaciğer-böbrek civarında olduğu görülüyor. Fotoğrafta İsrail’in 17 Eylül kitlesel suikast sırasında Hizbullah bağlantılı bir kişi görülüyor.
İsrail, Hizbullah’ın örgüt içi haberleşmede kullandığı çağrı cihazlarını aynı anda patlayacak bombaya dönüştürerek tek hamleyle en az 3000 kadrosunu devre dışı bıraktı. Öyle ki hangi Hizbullah kadrolarının devre dışı bırakılacağını isim isim bilmesi bile gerekmiyordu; artık o isimlerin tamamını biliyor: MOSSAD’ın kimlerin 17 Eylül saat 15.30’dan itibaren hastanelik olduğu kayıtlarına bakması yeterli.
Taşınabilir telefonlar üzerinden suikast yöntemi yeni değil.
İlk kitlesel suikast
Çeçen isyancı komutan Cohar Dudayev’in 1996’da Rus füzesiyle öldürülmesinde yerinin kullandığı uydu telefonuyla saptandığı biliniyor. Yine aynı yıl, İsrail’in Hamas’ın bombacısı Yahya Ayyaş’ı kullandığı cep telefonuyla öldürdüğü kayıtlarda var; örnekleri çoğaltmak mümkün.
Suikast bugüne dek hep belli bir kişiyi öldürme kavramıyla özdeş kullanıldı. Belki de tarihte ilk kez aynı anda farklı mekanlardaki çok sayıda kişinin hedef alındığı bir “kitle suikastı” eylemiyle karşı karşıyayız.
Ama ilk kez taşınabilir haberleşme cihazlarının aynı anda bombaya çevrilmesiyle, belki de tarihte ilk kez kitle suikastı kavramıyla tanıştık.
El Kaide 11 Eylül 2001 saldırılarında sivil yolcu uçaklarını silah gibi kullanarak terörizm tarihinde yeni bir sayfa açmıştı. Bugün havalimanlarında iç çamaşırımıza dek aranıyorsak kaynağı odur.
İsrail gizli servisleri de kitle iletişim aygıtlarını kitlesel suikast silahına dönüştürerek benzer bir sayfa açtı. Yanımızdan ayırmadığımız cep telefonlarına muhtemel silah gözüyle bakmaya başladık.
Nitekim Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun “Türkiye’de risk yok” derken açıklaması dahi yeterince dikkat çekici: “Neredeyse hiç kullanılmıyor.”
Hizbullah ağır darbe aldı
Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah bu yıl 17 Şubat’ta İsrail’in Lübnan’ın telefon ve internet şebekesine bütünüyle sızdığını, İsrail’in cep telefonları üzerinden suikastlara girişebileceğini söyleyerek üyelerinden örgüt içi haberleşmeyi cep telefonlarıyla yapmamalarını istemişti.
Hizbullah’ın bunun üzerine -Çin korkusuyla ABD’yle tam işbirliğinde olan- Tayvan’ın Gold Apollo şirketine 5 bin çağrı cihazı ısmarladığı anlaşılıyor. (*) Gold Apollo’nun sahibi Hsu Ching-kuang bu siparişi Macaristan’da kendileri için fason üretim yapan BAC şirketine yönlendirdiklerini söylüyor. Reuters haber ajansına göre bu izi süren Mossad, Hizbullah siparişi bu 5 bin çağrı cihazına, teslimat öncesi patlayıcı maddeler ve bir elektronik devre yerleştirmiş.
Geriye Hizbullah’ın bu cihazları önem verdiği kişilere ulaştırıp kullanmaya başlamasını beklemek ve düğmeye basmak kalmış.
Saldırının hemen ardından Beyrut’tan yayına bağlanan El Cezire muhabiri Zeina Khodr’un “Caddede bir anda patlamalar oldu, bazı insanlar kanlar içinde yere yığıldı” anlatımı distopya filmlerinden çıkmış gibiydi.
Hizbullah bunun şimdiye dek İsrail’le savaşlarındaki en büyük güvenlik açığı olduğunu itiraf ediyor.
Bir taşla kaç kuş vurdu?
İsrail, Hizbullah darbesiyle bir taşla en az dört kuş vurdu.
1- Hizbullah yönetimin özel çağrı cihazı vermeye değer bulduğu düzeyde, cephe komutanından Beyrut yatırımcısına dek 3000 kişiyi aynı anda vurdu ve mücadele dışı bırakmak anlamında “etkisiz hale getirdi”.
2- İran’ın Beyrut Büyükelçisi Mücteba Amâni’nin de bulunması Hizbullah ile İran arasında bir organik ilişki kanıtı daha oldu. Keza Suriye’de de patlayan çağrı cihazları olduğu bildiriliyor.
3- İsrail’in bütün aktif Hizbullah üyelerini bilmesi ihtimali çok zayıftı. Şimdi örgüt şemasını çıkaracak bütün bilgiler hastane kayıtlarıyla ellerinde.
4- Siyasi açıdan İsrail’deki Binyamin Netanyahu hükümeti bu saldırıyla sadece İran ve Hizbullah’a meydan okuma şiddetini artırmakla kalmadı. Daha Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da Hizbullah askeri sorumlusu Fuad Şükür’ün Beyrut’ta suikasta kurban gitmesi üzerinden kırk gün anca geçti. İsrail bu eylemle Gazze Krizini bölgesel savaşa çevirmekten çekinmeyeceğini gösterdi.
ABD bu “kitlesel suikastla” ilgisi olmadığını söylese de özellikle 5 Kasım seçimleri öncesi İsrail’e her bakımdan tam desteğini sürdürecektir.
Not:
(*) Genç okurlar için, Hizbullah tarafından eski teknoloji diye güvenlir bulduğu ettiği çağrı cihazı, cep telefonu öncesi bir iletişim teknolojisidir. Ayrıntılar için Füsun Sarp Nebil’in yazısını okuyunuz.
------------------------------------------------------------------
Lübnan’da Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı?
Yazar: Füsun Sarp Nebil / 18 Eylül 2024, Çarşamba / Oda: Siyaset
“Özetle, çağrı cihazlarının hacklenmesi ve bu yolla pillerin patlatılması, akla yatkın bir senaryo değil. Bunun yerine, cihazlara ‘üretim’ ya da ‘teslimat’ sırasında müdahale edilmiş ve içlerine patlayıcı ve kod yerleştirilmiş olması daha akla yatkın.” (Foto: AA)
Akşam saatlerinde Lübnan’da bulunan Hizbullah mensuplarının çağrı cihazlarının “aynı anda” patladığı, ölü ve çok sayıda yaralıların olduğu haberi ulaştı. Olaydan İsrail sorumlu tutuluyor. Ancak çağrı cihazları nasıl patlatıldı?
Çağrı cihazları nasıl patladı?
İlk etapta, çağrı cihazlarının hacklenerek, Lityum pillerinin bir yazılım ile patlatıldığı gibi bir yorum vardı. Ancak bu yorumu anlamsız hale koyan sorular şunlar;
Patlamayı yaratanlar çağrı cihazlarının marka ve modellerini nasıl biliyorlardı?
Pillerin patlaması için kod, çağrı cihazına nasıl eklendi?
Piller patladıysa, neden ufak tefek yangınlar olmadı?
Pillerden meydana gelecek bir patlamanın bu derece ölü ve yaralı yaratması mümkün mü?
Çağrı cihazlarına bir kod göndererek, pil patlatılması ne kadar mümkün?
Patlama yaratmak için sadece Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl seçildi?
Özetle, çağrı cihazlarının hacklenmesi ve bu yolla pillerin patlatılması, akla yatkın bir senaryo değil. Bunun yerine, cihazlara “üretim” ya da “teslimat” sırasında müdahale edilmiş ve içlerine patlayıcı ve kod yerleştirilmiş olması daha akla yatkın.
İsrail’in haberi mi vardı?
El Cezire muhabiri Zeina Khodr, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın birkaç ay önce savaşçılarına, İsrail’in akıllı telefonlara sızma imkanı olduğunu ve bu nedenle akıllı telefonları bırakıp, haberleşmek için çağrı cihazları kullanmaya geçmelerini istediğini aktarıyor. Anlaşılan İsrail bu gelişmeyi haber almış ve değerlendirmiş.
Yani bir yandan İsrail’in Hizbullah içinden haber alabildiği anlaşılıyor. Diğer yandan son model olduğu kaydedilen çağrı cihazlarının Hizbullah mensuplarına teslimi öncesindeki bir noktada (üretim ya da teslimatta) bu cihazlara, kod ve patlayıcılar yerleştirilmiş. Bu kod da çağrı cihazına gönderilen ve koda hitap eden bir mesajla harekete geçirilmiş.
Üretici ve teslimatı yapan kim?
Bu olayla ilgili gerçekten önemli bir hususu Edward Snowden dile getirmiş. Şöyle diyor:
“İsrail’in az önce yaptığı şey -hangi yöntemle olursa olsun- pervasızlıktır. Araba kullanan (yani kontrolden çıkan arabalar) alışveriş yapan (çocuklarınız kasanın arkasında duran bebek arabasında) vb. sayısız insanı havaya uçurdular. Terörizmden ayırt edilemez.”
Patlamalarda Hizbullah’ın üst düzey liderleri ve danışmanlarının da yaralandığını iddia edilirken Genel Sekreter Hasan Nasrallah’ın zarar görmediği belirtildi. Bu da ilginç değil mi?
Ama bir yandan da çağrı cihazının üreticisini ya da teslimatı yapan kanalı merak ettik. Acaba araştırılıyor mu?
Çağrı cihazı nedir?
Çağrı cihazı, internet bağlantısı olmadan kısa mesaj veya bildirim almak için kullanılan küçük bir elektronik cihazdır. Cep telefonları yaygın olarak piyasaya sürülmeden önce, 1990’larda ve 2000’lerin başında birincil iletişim aracı olarak yaygın olarak kullanılıyordu. Çağrı cihazlarının kullanımı akıllı telefonların ortaya çıkmasıyla önemli ölçüde azalmış olsa da, hastaneler ve sağlık tesisleri gibi bazı özel alanlarda hala kullanılıyor.
Çağrı cihazının çalışma sistemi basittir, kullanıcılar cihaza bir kod girer ve bu kod çağrı cihazına bir bildirim gönderen bir alıcı merkeze veya sisteme iletilir. Çağrı cihazı kısa mesajları veya kısa bildirimleri görüntüleyebilir ve bazı modellerde kullanıcılar mesajlara yanıt verebilir veya belirli bir numarayı arayabilir.
Kaynak: Bu yazı daha önce Turk-Internet haber sitesinde yayınlanmış, yazarın izni ile YetkinReport’ta yayınlanmıştır.
----------------------------------------------------------
İsrail çağrı cihazlarıyla 3000 Hizbullahçıyı aynı anda vurdu
Yazar: YetkinReport / 17 Eylül 2024, Salı / Oda: Siyaset
İsrail binlerce Hizbullah üyesini, aynı anda iç haberleşmede kullandıkları çağrı cihazlarıyla vurdu. İran Büyükelçisi de yaralı. Saldırı sonrası Lübnan hastaneleri yaralılarla doldu.
Başta Beyrut olmak üzere Lübnan’ın dört bir yanında meydana gelen ve sayısı henüz saptanamayan patlamalarda en az 9 kişinin öldürüldüğü, 200’ü ağır olmak üzere 3000 (*) kadar kişinin yaralandığı bildiriliyor. Saldırının Hizbullah üyelerinin bir süredir İsrail gizli servisi MOSSAD’ın cep telefonlarına sızmasına karşı kullandığı eski usul çağrı cihazlarının “heklenmesi” ve tek tuşla hepsinin patlatılması şeklide yapıldığı öne sürülüyor.
Yararlananlar arasında Hizbullah’ın cephe komutanlarından Beyrut ve diğer şehirlerdeki iş insanlarına dek belli bir düzeyin üzerindeki çok sayıda üyesinin ve Hizbullah’la bağlantısı olan -İran’ın Beyrut Büyükelçisi Mücteba Amâni dahil- İranlı diplomatların da bulunduğu bildiriliyor. Aynı anda olan patlamalarla Suriye’deki Hizbullah kadrolarından da yaralananlar olduğu haberleri var.
İsrail iç istihbarat örgütü Şin-Bet’in bu saldırıdan birkaç saat önce Hizbullah’ın eski bir üst düzey güvenlik görevlisine bombalı saldırı planını açığa çıkardığını açıklaması ve ardından İsrail güvenlik kabinesinin toplanması de gelen haberler arasında.
Çağrı cihazları bomba oldu
El Cezire TV kanalı muhabiri Zaina Khodr, tanık olduğu manzarayı, caddedeki bazı insanların bir anda patlamalarla kanlar içinde yere yığılması olarak tanımladı. Khodr, Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah’ın kısa süre önce İsrail gizli servisinin siber saldırılar yapmasını önlemek için üyelerine cep telefonu ile haberleşmeyi yasakladığı, İngilizce “pager” denilen çağrı cihazlarının bu nedenle kullanılmaya başladığını hatırlattı.
İsrail siber saldırı ekiplerinin bu cihazların kodlarına sızarak tek tuşla topluİstihbarat konularına hâkim bir kaynağın YetkinReport’a yaptığı değerlendirmeye göreyse, bu siber saldırı olmayıp İsrail’in Hizbullah’ın tedarik zincirlerine sızarak, topluca aldığı çağrı cihazlarına minyatür patlayıcı ve ateşleyici devreler yerleştirmesi yoluyla da yapılmış olabilir.
Ajanslar Hizbullah yetkiliklerine dayanarak bunun Hizbullah tarihindeki en büyük güvenlik açığı olduğunu bildiriyorlar.
Not:
(*) 18 Eylül 2024, saat 12.02’de güncellenmiştir.
No comments:
Post a Comment