Onder Ozar // Lozan Antlaşması 93ncü yıldönümü Heybeliada'da kutlandı
Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 93ncü yıldönümü bugün (24 Temmuz) Heybeliada'daki İnönü Evinde seçkin konukların katılımıyla kutlandı. Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitler için bir dakikalık saygı duruşundan ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra, İnönü Vakfı Başkanı, İsmet İnönü'nün kızı Özden Toker konuklara hoş geldiniz dedi. Daha sonra, Vakfın ikinci başkanı Gülsüm Bilgehan, ÇYDD Başkanı Prof.Dr. Aysel Çelikel, Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç ve son olarak tarihçi yazar Sinan Meydan. 'Lozan hakkında yalanlar ve gerçekler' konulu birer konuşma yaptılar. ADD Adalar Şube Başkanı Sinan Meydan'a bir plaket verdi.
İnönü Evi'nin bahçesini tıklım tıklım dolduran konuklar arasında,eski Bakanlardan Hasan Fehmi Güneş, Ali Topuz, eski CHP milletvekilleri Umut Oran, Oktay Ekşi, emekli orgeneral Tuncer Kılıç'ı gördüm.
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Prof.Dr. Aysel Çelik, demokrasinin her yerde ön planda vurgulanmasının memnuniyet verici olmakla beraber, şu soruyu sordu: "Ama, hangi demokrasi? Bugünkü iktidarın savunduğu "sandık demokrasisi" hayal kırıklığı yaratmıyor mu? demokrasinin tekbir sesleri arasında savunulması düşündürücü bir tablo ortaya koymuyor mu? "
Lozan Barış Andlaşmasını irdeleyen Prof.Dr. Aysel Çelikel ve tarihçi yazar Sinan Meydan, şu değerlendirmede görüş birliğine vardılar: "Lozan'da müzakerelerin çok gergin bir ortamda cereyan etmesinin ve tıkanmasının temel nedeni, Birinci Dünya Savaşının galip devletlerinin karşılarında İstiklal Savaşının galibi değil de Birinci Dünya Savaşının mağlubu Osmanlı Devleti varmış gibi davranmalarıdır. Başta İngiltere olmak üzere, galip devletler Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kazandığı zaferi hazmedememişlerdir. "
Konferansın adının " Doğu Sorununun Çözümü" olması önerisini kabul etmeyen İsmet Paşa, Konferansın adının "Yakın Doğu Sorunlarıyla ilgili Lozan Konferansı" olmasında ısrar etmiş ve görüşünü kabul ettirmiştir.
Sinan Meydan, son dönemde kendilerini "liberal tarihçiler" diye tanımlayan bazı kişilerin Lozan Antlaşmasıyla ilgili çeşitli yalanlar ortaya koyduklarını söyledi ve bunları teker teker ele alarak çürüttü.
- İsmet Paşa, Heyete deneyimli Osmanlı diplomatlarını almamakla hata etti. Bu görüşü öne sürenlere, sadece 1920 Sevr Antlaşmasını hatırlatmak yeterlidir.
- Lozan'da toprak kaybettik iddiaları. 12 adayı Trablusgarb savaşından sonra İtalyanlarla yapılan Uşi anlaşmasıyla kaybettik. Balkan savaşları sonucunda Ege adalarını ve Batı Trakya'yı kaybettik.
- Buna karşılık, Lozan'da bazı adaları (Gökçeada, Bozcaada, Tavşan adaları) kurtardık. Ancak, Meis'i alamadık.
- Musul'u Birinci Dünya Savaşı sonunda, İngiltere'nin Mondros Ateşkes Anlaşmasını ihlal etmesi sonucunda kaybettik. Eylul 1922'de Özdemir Paşa, Gazi Mustafa Kemal'in emri üzerine Revandüz'de zafer kazandı. Ancak, İngiliz Hava Kuvvetleri (RAF) adeta katliam yaparak Revandüz'ü geri aldı.
İngilizlerin güçlü hava kuvvetleri karşısında savaşı sürdürmeyi yerinde bulmadık. Tutanaklar tarandığında Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın konuşmalarında bu hususun çok net olarak ifade edildiği görülecektir.
- Petrol ve madenleri işletme hakkının elimizden alındığı iddiası.
143 maddelik Lozan Antlaşması'nda böyle bir hüküm yok. Ancak, 1954'de Menderes Hükümeti'nin ABD ile yaptığı anlaşmayla petrol rezervlerimiz ipotek altına alındı.
- Lozan Antlaşması'nın 100 yıl sonra sona ereceği yalanı. Bu, yalanı ortaya atanların niyetini yansıtmaktadır.
Sinan Meydan, konuşmasına Lozan Antlaşması'nın 93 yıllık kesintisiz barış sağlayan bir antlaşma olduğunu vurgulayarak son verdi.
İnönü Evi'nin bahçesini tıklım tıklım dolduran konuklar arasında,eski Bakanlardan Hasan Fehmi Güneş, Ali Topuz, eski CHP milletvekilleri Umut Oran, Oktay Ekşi, emekli orgeneral Tuncer Kılıç'ı gördüm.
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Prof.Dr. Aysel Çelik, demokrasinin her yerde ön planda vurgulanmasının memnuniyet verici olmakla beraber, şu soruyu sordu: "Ama, hangi demokrasi? Bugünkü iktidarın savunduğu "sandık demokrasisi" hayal kırıklığı yaratmıyor mu? demokrasinin tekbir sesleri arasında savunulması düşündürücü bir tablo ortaya koymuyor mu? "
Lozan Barış Andlaşmasını irdeleyen Prof.Dr. Aysel Çelikel ve tarihçi yazar Sinan Meydan, şu değerlendirmede görüş birliğine vardılar: "Lozan'da müzakerelerin çok gergin bir ortamda cereyan etmesinin ve tıkanmasının temel nedeni, Birinci Dünya Savaşının galip devletlerinin karşılarında İstiklal Savaşının galibi değil de Birinci Dünya Savaşının mağlubu Osmanlı Devleti varmış gibi davranmalarıdır. Başta İngiltere olmak üzere, galip devletler Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kazandığı zaferi hazmedememişlerdir. "
Konferansın adının " Doğu Sorununun Çözümü" olması önerisini kabul etmeyen İsmet Paşa, Konferansın adının "Yakın Doğu Sorunlarıyla ilgili Lozan Konferansı" olmasında ısrar etmiş ve görüşünü kabul ettirmiştir.
Sinan Meydan, son dönemde kendilerini "liberal tarihçiler" diye tanımlayan bazı kişilerin Lozan Antlaşmasıyla ilgili çeşitli yalanlar ortaya koyduklarını söyledi ve bunları teker teker ele alarak çürüttü.
- İsmet Paşa, Heyete deneyimli Osmanlı diplomatlarını almamakla hata etti. Bu görüşü öne sürenlere, sadece 1920 Sevr Antlaşmasını hatırlatmak yeterlidir.
- Lozan'da toprak kaybettik iddiaları. 12 adayı Trablusgarb savaşından sonra İtalyanlarla yapılan Uşi anlaşmasıyla kaybettik. Balkan savaşları sonucunda Ege adalarını ve Batı Trakya'yı kaybettik.
- Buna karşılık, Lozan'da bazı adaları (Gökçeada, Bozcaada, Tavşan adaları) kurtardık. Ancak, Meis'i alamadık.
- Musul'u Birinci Dünya Savaşı sonunda, İngiltere'nin Mondros Ateşkes Anlaşmasını ihlal etmesi sonucunda kaybettik. Eylul 1922'de Özdemir Paşa, Gazi Mustafa Kemal'in emri üzerine Revandüz'de zafer kazandı. Ancak, İngiliz Hava Kuvvetleri (RAF) adeta katliam yaparak Revandüz'ü geri aldı.
İngilizlerin güçlü hava kuvvetleri karşısında savaşı sürdürmeyi yerinde bulmadık. Tutanaklar tarandığında Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın konuşmalarında bu hususun çok net olarak ifade edildiği görülecektir.
- Petrol ve madenleri işletme hakkının elimizden alındığı iddiası.
143 maddelik Lozan Antlaşması'nda böyle bir hüküm yok. Ancak, 1954'de Menderes Hükümeti'nin ABD ile yaptığı anlaşmayla petrol rezervlerimiz ipotek altına alındı.
- Lozan Antlaşması'nın 100 yıl sonra sona ereceği yalanı. Bu, yalanı ortaya atanların niyetini yansıtmaktadır.
Sinan Meydan, konuşmasına Lozan Antlaşması'nın 93 yıllık kesintisiz barış sağlayan bir antlaşma olduğunu vurgulayarak son verdi.
No comments:
Post a Comment