Selahi Sonyel’in, Türkçeye Ayden Birerdinç tarafındançevrilen “Osmanlı Ermenileri” kitabında Osmanlı Devleti’ndeki Ermenilerin 1877-78 Türk-Rus savaşından 1915 sevk ve iskan uygulamasına kadar geçen dönemde kalkıştıkları isyan ve terör olayları belgelere dayalı olarak kapsamlı biçimde anlatılmaktadır.
Dış emperyalist güçlerin, özellikle İngiltere ve Rusya’nın diplomatik ve askeri desteğini arkasına alan Ermeni isyancıların İstanbul’da ve Anadolu’nun pek çok yerinde gerçekleştirdikleri isyan, suikast ve benzeri terör olaylarının ayrıntılarını ve arka planını bulabileceğiniz bu değerli çalışmanın sonuç bölümünden bir alıntıyı paylaşmak istiyorum.
“ Türkiye’nin doğu illerindeki Ermeniler arasında uzun zaman yaşamış İngiliz Konsolos Yardımcısı C.H. Williams, 4 Mart 1896 tarihinde Currie ( İngiliz Büyükelçisi )’ye göndermiş olduğu raporda, 1895 yılı sonbaharında bütün Anadolu’nun her yanına yayılmış korkunç olayların tek sorumlusunun ‘Ermeni terör örgütlerinin zalim saldırıları’ olduğunu vurgulamıştı. İşte gerçek budur, ama bu gerçek, Ermeni yandaşları ve Türk düşmanları tarafından kasıtlı olarak gizlenmiş veya çarpıtılmıştır. Williams’ın açıklamış olduğu gerçekler, aynı görüşteki birçok ciddi ve tarafsız yazar ve yetkili ile 1881 yılında Van’da İngiliz Konsoılos yardımcılığı yapmış ve çok seyahat etmış Binbaşı Emilius Clayton, Dr. Cyrus Hamlin, Sir Mark Sykes ve bu kitapta adı geçen diğer başka yetkililer tarafından da doğrulanmıştır.
“Azınlıkta olan aşırı eğilimli bazı Ermeni liderler Yunanlıların, Sırpların, Karadağlıların, Bulgarların ve ötekilerin özerklik ve bağımsızlıklarını, kurdukları terörist örgütlerin yardımıyla Osmanlı Hükumeti’ne karşı çıkardıkları isyanlarla sağlamış olduklarını hiç unutmamışlardı. Hedeflerine ne pahasına olursa olsun ulaşmak için çabalarken, Ermenilerin Anadolu’da her yere dağılmış bir toplum olduğunu ve hiç bir yerde nüfusun çoğunluğunu oluşturmadıklarını hesaba katmamışlardı. Ermeniler, birbirine düşman gruplara ayrılmışlardı, örgütlü ve yönetim deneyimine sahip değillerdi. En önemlisi, Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak için birbirleriyle yarişan Büyük Güçlerin ve özellikle Rusya ve İngiltere’nin oyuncağı haline gelmişlerdi. Ama Ermeniler bunlara kulak asmadan hedeflerine ulaşmakta kararlıydılar, başarıya ulaşamadıkları takdirde, kendi soydaşlarının da mahvolacağını düşünmeden Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmaya çalışmışlardı.
“ 1885’ten sonra kurulmuş gizli Ermeni örgütleri, propaganda, kışkırtma ve terör yoluyla Türkiye’de büyük bir isyan çıkarmayı tasarlamışlardı. İlk hedef, Doğu Anadolu illerindeki Ermenileri kışkırtmak , bağımsızlık sağlamak için propaganda, terör ve partizanların acımasız yöntemlerini kullanarak sonuca varmaktı. En büyük beklentileri, Osmanlı İmparatorluğu’nu isyanlarla altr üst etmek ve bu yolla küçük ulusların haklarını korumak bahanesiyle, Büyük Güçler’in müdahalesini sağlamaktı. Böylelikle, sonuçta Türk Rus ve İran Ermenilerini tek bir ulusal sosyalist devlet içinde birleştirmek belki mümkün olabilirdi.”
(Remzi Kitabevi – Eylul 2009)
No comments:
Post a Comment