Saturday, April 30, 2022

Türkiye _ Yunanistan krizi

Türkiye-Yunanistan krizi: Amirallerden ‘egemenlik’ vurgusu

Cumhuriyet.com.tr - 30 Nisan 2022

Askeri uzmanlar, Ege Denizi'nde Yunanistan ve Türkiye arasında yaşanan gerilimin son perdesini, Türkiye’nin atması gereken adımları ve çözüm önerilerini Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Son haftalarda Ege Denizi üzerinde Yunanistan ve Türkiye arasında 'hava sahası' konulu bir gerilim yaşandı. Çarşamba günü Yunanistan'ın, Türk savaş uçaklarının Ege Denizi'nde Yunan adaları üzerinde uçtuğunu iddia etmesi, iki ülke arasında yeniden tansiyonun yükselmesine sebep oldu.

Söz konusu gerilimin, iki ülke arasında önümüzdeki ay başlayacak olan Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı'ndan önce yaşanması dikkat çekti.

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk ve Eski Güney Deniz Saha ve Sahil Güvenlik Komutanı Emekli Koramiral Can Erenoğlu, Yunanistan ve Türkiye arasında Ege Denizi'nde yaşanan gerilimleri ve anlaşmazlıkları Cumhuriyet Gazetesi'nden Caner Çiftçi'ye değerlendirdi.

Yunan basınına konuşan Yunan askeri yetkililer, Ege Denizi'nde yaşanan gerilimin ardından Türkiye kıyılarına yakın adalarda uçaksavar sistemlerinin aktif hale getirilerek, adalardaki mevzilere konuşlandırılacağını duyurmuştu.

“İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER ASKIYA ALINMALI”

E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, Yunan askeri yetkililerin yapmış olduğu bu açıklamalarının, iç politikada sonuç almak için ortaya atılmış bir siyasi retorik görünümünde olduğunu dile getirdi.

Dr. Deniz Kutluk şöyle devam etti:

"Yunanistan, uluslararası hukuka uygun olarak yaptığımız Ege’de varlık gösterme (keşif-karakol-tatbikat) uçuşlarımıza yer silahları ile angaje olursa, karşılığını NATO Angajman Kuralları'nda yer aldığı gibi hasmane bir eylem olarak görür. Aradaki süregelen Güven Artırıcı Önlemler ve İstikşafi Görüşmeler, NATO içi işbirliği programları hatta 1988 Yılmaz-Papulyas Uzlaşı Programı belirsiz bir süre askıya alınabilir. Akılları başlarına gelirse tekrar yavaş yavaş normale dönülebilir."

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk

“ASKERİ HAREKATI MEŞRU KILAR”

Emekli Koramiral Can Erenoğlu ise Yunanistan'ın, Türkiye'ye yakın adalarda uçaksavar sistemlerini aktif hale getirmesine yanıt olarak, "Siyasi açıdan gerginliğe neden olacağı gibi bunları daha kolay imha edilecek bir hedef haline getirir ve Türkiye’nin gerektiğinde icra edeceği askeri harekâtı da hukuken meşru kılar" ifadesini kullandı.

“HUKUKEN GÜÇLÜYÜZ”

Yunanistan tarafından Ege Denizi'nde kaynaklanan bir diğer sorun ise, adaların askerileştirilmesi ve silahlandırılması meselesidir. Yunanistan, uluslararası antlaşmalara aykırı olarak EGAYDAAK (Egemenliği Yunanistan'a Devredilmeyen Ada, Adacık ve Kayalıklar) ve gayri askeri statü kapsamındaki ada ve adacıkları silahlandırdı ve askerileştirdi. 

Emekli Koramiral Can Erenoğlu, Yunanistan'ın adalarda uyguladığı fiili adımların yarattığı hukuksuzluklara karşı birtakım değerlendirmelerde bulundu.

Can Erenoğlu, EGAYDAAK'ların egemenliği sorununun, Yunanistan’ın yumuşak karnı olduğunu, Türkiye'nin bu meselede hukuken haklı olduğunu savunarak, "Yunanistan, bu ada, adacık ve kayalıkların Türkiye tarafından re’sen sahiplenilmesinin açığa çıkarılmasından rahatsızdır. Yunanistan, hukuken güçlü olduğumuzun ve Uluslararası Adalet Divanı’na gidildiği takdirde 152 coğrafi formasyonun tamamına sahip olamayacağının farkındadır" değerlendirmesinde bulundu.

“LOZAN DENGESİ KORUNMALI”

E. Koramiral Can Erenoğlu, Lozan dengesinin korunması gerektiğini ifade ederek, "EGAYDAAK'lara yönelik politikamız önce Milli Güvenlik Kurulu'nda, bilahare TBMM'de başta ekonomik gücümüz ile bölgesel tehdit ve riskler olmak üzere siyasi, hukuki ve diğer veçheleriyle kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır" çağrısında bulundu.

Erenoğlu, Yunanistan’ın adalardaki hukuksuzluklarına değinerek, "Bu ihlaller Yunanistan’ın bahse konu adalar üzerindeki kısıtlı egemenliğini de tartışmalı hale getirir ve Türkiye tarafından gerektiğinde uygulanacak askeri tedbirleri de hukuken meşru kılar" diye konuştu.

“ÜSTÜNLÜK KURMA GİRİŞİMİ İLELEBET MÜMKÜN OLMAYACAK”

Can Erenoğlu, Yunanistan'ın silahlanma programı çerçevesinde Ege Denizi'nde Türkiye'ye üstünlük kurma girişimlerine de değindi.

Erenoğlu, bunun "ilelebet mümkün olmayacağını" vurgulayarak, "Türkiye gibi milli gücüne dayalı bir araştırma-geliştirme ve savunma sanayi imkânına kavuşmadıkça bu tip silahlanma programları Yunan ekonomisini çökertmekten ve halkına eziyet etmekten başka bir işe yaramaz" dedi.

Erenoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Örnek olarak 1990’larda hizmete giren 3.200 tonluk dört adet Hydra-Sınıfı MEKO fırkateyninin ABD tarafından yarı ömür modernizasyonuna tabi tutulması için 500 milyon Avro harcamaya karar vermesi gibi Yunanistan’ın incelediğim silahlanma programları geçmişte ve halen olduğu gibi sadece egemen güçlerin çıkarına yarar."

“DİPLOMASİ, ASKERİ GÜÇ İLE DENGELENMELİ”

Türkiye ve Yunanistan, Yunanistan tarafından Ege Denizi'nde yaşanan sorunlar nedeniyle birçok kez diplomatik veya siyasi olarak bir araya gelmiş, çeşitli toplantılar icra etmiştir. Fakat, ilişkilerdeki sorunlar çözülemeyerek, bir döngü içerisinde zaman zaman nüksetmektedir.

E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, ilişkilerin diplomatik bir ortamda çözülemediği takdirde sürecin nasıl bir boyut alacağına dair, "İnişli-çıkışlı krizler ve ilişkilerin mevsimine göre kimi yumuşamalar ile bir 50 yıl daha sürebilir ki bu arada Yunan hazinesinin silahlanmaya ayıracağı kaynaklar ile halkının gittikçe fakirleşmesi, konfor kaybetmesi bunun sonuçlarından biri olacaktır" açıklamasında bulundu.

E. Koramiral Can Erenoğlu

Dr. Deniz Kutluk, Türkiye'nin, Yunanistan'ın ihlallerine devam etmesi durumunda son çare olarak askeri güç kullanması olasılığına ilişkin şunları söyledi:

"O (askeri güç kullanımı) aşamanın da reddedilmesi mümkün değil ancak daha önce çeşitli aşamalarla bir süreç yaşanacaktır ki içinde 'egemenlik karşılığı gayri askeri statüde devredilmiş adaların' silahlandırılması/askerileştirilmesinin doğal sonucu olarak egemenlik tartışmasının başlatılması (sürüyor), bunun dünya kamuoyuna tanıtılması, ardından Yunan egemenliğinin 'reddedildiğinin' beyanı, bu beyana uygun olarak askeri faaliyetlerin tatbik edilmesi, nihai olarak da egemenliği geri kazanılacak adaların devredilmesinin resmen talebi, bu talebin reddedilmesi halinde de askeri güç ile talebin gereğinin yerine getirilmesi düşünülecek aşamalardır."

E. Koramiral Can Erenoğlu ise Yunanistan'ın, Türkiye'yi Anadolu’ya hapsetme peşinde olduğunu belirterek, "Yunanistan hem geçmişinden ders almalı hem de aklını başına almalıdır. Batılılar tarafından uydurulan tarihine ve emperyalist güçlere güvenerek onların tetikçisi olmaktan vazgeçmelidir" dedi.

Cumhuriyet.com.tr - 30 Nisan 2022

Askeri uzmanlar, Ege Denizi'nde Yunanistan ve Türkiye arasında yaşanan gerilimin son perdesini, Türkiye’nin atması gereken adımları ve çözüm önerilerini Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Son haftalarda Ege Denizi üzerinde Yunanistan ve Türkiye arasında 'hava sahası' konulu bir gerilim yaşandı. Çarşamba günü Yunanistan'ın, Türk savaş uçaklarının Ege Denizi'nde Yunan adaları üzerinde uçtuğunu iddia etmesi, iki ülke arasında yeniden tansiyonun yükselmesine sebep oldu.

Söz konusu gerilimin, iki ülke arasında önümüzdeki ay başlayacak olan Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı'ndan önce yaşanması dikkat çekti.

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk ve Eski Güney Deniz Saha ve Sahil Güvenlik Komutanı Emekli Koramiral Can Erenoğlu, Yunanistan ve Türkiye arasında Ege Denizi'nde yaşanan gerilimleri ve anlaşmazlıkları Cumhuriyet Gazetesi'nden Caner Çiftçi'ye değerlendirdi.

Yunan basınına konuşan Yunan askeri yetkililer, Ege Denizi'nde yaşanan gerilimin ardından Türkiye kıyılarına yakın adalarda uçaksavar sistemlerinin aktif hale getirilerek, adalardaki mevzilere konuşlandırılacağını duyurmuştu.

“İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER ASKIYA ALINMALI”

E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, Yunan askeri yetkililerin yapmış olduğu bu açıklamalarının, iç politikada sonuç almak için ortaya atılmış bir siyasi retorik görünümünde olduğunu dile getirdi.

Dr. Deniz Kutluk şöyle devam etti:

"Yunanistan, uluslararası hukuka uygun olarak yaptığımız Ege’de varlık gösterme (keşif-karakol-tatbikat) uçuşlarımıza yer silahları ile angaje olursa, karşılığını NATO Angajman Kuralları'nda yer aldığı gibi hasmane bir eylem olarak görür. Aradaki süregelen Güven Artırıcı Önlemler ve İstikşafi Görüşmeler, NATO içi işbirliği programları hatta 1988 Yılmaz-Papulyas Uzlaşı Programı belirsiz bir süre askıya alınabilir. Akılları başlarına gelirse tekrar yavaş yavaş normale dönülebilir."

Emekli Tümamiral Dr. Deniz Kutluk

“ASKERİ HAREKATI MEŞRU KILAR”

Emekli Koramiral Can Erenoğlu ise Yunanistan'ın, Türkiye'ye yakın adalarda uçaksavar sistemlerini aktif hale getirmesine yanıt olarak, "Siyasi açıdan gerginliğe neden olacağı gibi bunları daha kolay imha edilecek bir hedef haline getirir ve Türkiye’nin gerektiğinde icra edeceği askeri harekâtı da hukuken meşru kılar" ifadesini kullandı.

“HUKUKEN GÜÇLÜYÜZ”

Yunanistan tarafından Ege Denizi'nde kaynaklanan bir diğer sorun ise, adaların askerileştirilmesi ve silahlandırılması meselesidir. Yunanistan, uluslararası antlaşmalara aykırı olarak EGAYDAAK (Egemenliği Yunanistan'a Devredilmeyen Ada, Adacık ve Kayalıklar) ve gayri askeri statü kapsamındaki ada ve adacıkları silahlandırdı ve askerileştirdi. 

Emekli Koramiral Can Erenoğlu, Yunanistan'ın adalarda uyguladığı fiili adımların yarattığı hukuksuzluklara karşı birtakım değerlendirmelerde bulundu.

Can Erenoğlu, EGAYDAAK'ların egemenliği sorununun, Yunanistan’ın yumuşak karnı olduğunu, Türkiye'nin bu meselede hukuken haklı olduğunu savunarak, "Yunanistan, bu ada, adacık ve kayalıkların Türkiye tarafından re’sen sahiplenilmesinin açığa çıkarılmasından rahatsızdır. Yunanistan, hukuken güçlü olduğumuzun ve Uluslararası Adalet Divanı’na gidildiği takdirde 152 coğrafi formasyonun tamamına sahip olamayacağının farkındadır" değerlendirmesinde bulundu.

“LOZAN DENGESİ KORUNMALI”

E. Koramiral Can Erenoğlu, Lozan dengesinin korunması gerektiğini ifade ederek, "EGAYDAAK'lara yönelik politikamız önce Milli Güvenlik Kurulu'nda, bilahare TBMM'de başta ekonomik gücümüz ile bölgesel tehdit ve riskler olmak üzere siyasi, hukuki ve diğer veçheleriyle kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır" çağrısında bulundu.

Erenoğlu, Yunanistan’ın adalardaki hukuksuzluklarına değinerek, "Bu ihlaller Yunanistan’ın bahse konu adalar üzerindeki kısıtlı egemenliğini de tartışmalı hale getirir ve Türkiye tarafından gerektiğinde uygulanacak askeri tedbirleri de hukuken meşru kılar" diye konuştu.

“ÜSTÜNLÜK KURMA GİRİŞİMİ İLELEBET MÜMKÜN OLMAYACAK”

Can Erenoğlu, Yunanistan'ın silahlanma programı çerçevesinde Ege Denizi'nde Türkiye'ye üstünlük kurma girişimlerine de değindi.

Erenoğlu, bunun "ilelebet mümkün olmayacağını" vurgulayarak, "Türkiye gibi milli gücüne dayalı bir araştırma-geliştirme ve savunma sanayi imkânına kavuşmadıkça bu tip silahlanma programları Yunan ekonomisini çökertmekten ve halkına eziyet etmekten başka bir işe yaramaz" dedi.

Erenoğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Örnek olarak 1990’larda hizmete giren 3.200 tonluk dört adet Hydra-Sınıfı MEKO fırkateyninin ABD tarafından yarı ömür modernizasyonuna tabi tutulması için 500 milyon Avro harcamaya karar vermesi gibi Yunanistan’ın incelediğim silahlanma programları geçmişte ve halen olduğu gibi sadece egemen güçlerin çıkarına yarar."

“DİPLOMASİ, ASKERİ GÜÇ İLE DENGELENMELİ”

Türkiye ve Yunanistan, Yunanistan tarafından Ege Denizi'nde yaşanan sorunlar nedeniyle birçok kez diplomatik veya siyasi olarak bir araya gelmiş, çeşitli toplantılar icra etmiştir. Fakat, ilişkilerdeki sorunlar çözülemeyerek, bir döngü içerisinde zaman zaman nüksetmektedir.

E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, ilişkilerin diplomatik bir ortamda çözülemediği takdirde sürecin nasıl bir boyut alacağına dair, "İnişli-çıkışlı krizler ve ilişkilerin mevsimine göre kimi yumuşamalar ile bir 50 yıl daha sürebilir ki bu arada Yunan hazinesinin silahlanmaya ayıracağı kaynaklar ile halkının gittikçe fakirleşmesi, konfor kaybetmesi bunun sonuçlarından biri olacaktır" açıklamasında bulundu.

E. Koramiral Can Erenoğlu

Dr. Deniz Kutluk, Türkiye'nin, Yunanistan'ın ihlallerine devam etmesi durumunda son çare olarak askeri güç kullanması olasılığına ilişkin şunları söyledi:

"O (askeri güç kullanımı) aşamanın da reddedilmesi mümkün değil ancak daha önce çeşitli aşamalarla bir süreç yaşanacaktır ki içinde 'egemenlik karşılığı gayri askeri statüde devredilmiş adaların' silahlandırılması/askerileştirilmesinin doğal sonucu olarak egemenlik tartışmasının başlatılması (sürüyor), bunun dünya kamuoyuna tanıtılması, ardından Yunan egemenliğinin 'reddedildiğinin' beyanı, bu beyana uygun olarak askeri faaliyetlerin tatbik edilmesi, nihai olarak da egemenliği geri kazanılacak adaların devredilmesinin resmen talebi, bu talebin reddedilmesi halinde de askeri güç ile talebin gereğinin yerine getirilmesi düşünülecek aşamalardır."

E. Koramiral Can Erenoğlu ise Yunanistan'ın, Türkiye'yi Anadolu’ya hapsetme peşinde olduğunu belirterek, "Yunanistan hem geçmişinden ders almalı hem de aklını başına almalıdır. Batılılar tarafından uydurulan tarihine ve emperyalist güçlere güvenerek onların tetikçisi olmaktan vazgeçmelidir" dedi.

No comments:

Post a Comment