Sunday, December 11, 2016

Kemal Derviş ve güçlü donanma


Kemal Derviş, güçlü donanma için kurulması öngörülen Denizcilik Bakanlığını nasıl önlemiş.


Dün (10 Aralık 2016) Kadıköy TESAK'ta, Türk Denizciliğinin gelişmesi konulu bir sunum yapan emekli tümamiral Cem Gürdeniz, Atatürk'ün güçlü bir donanma oluşturmanın jeopolitik bir zorunluluk olduğunu idrak ettiğini, bu amaçla yeni bir donanma kurmak için gerekli adımları attığını, bu bağlamda, başta Mareşal Fevzi Çakmak olmak üzere karacı subayların karşı çıkmalarına rağmen, 30 Aralık 1924'de Bahriye Vekaletini kurdurduğunu, bu Vekaletin başına çok güvendiği arkadaşı İhsan Eryavuz'u getirdiğini söyledi, ancak daha sonra ortaya atılan yolsuzluk suçlamalarının da etkisiyle Bahriye Vekaletinin kuruluşundan dört yıl sonra 16 Ocak 1928 günü kapatıldığını anlattı. Amiral Gürdeniz, devamla Bülent Ecevit Başkanlığındaki koalisyon hükumeti (DSP - MHP - ANAP)döneminde ( 28..05.1999 - 03.11.2002) Denizcilik Bakanlığı'nın kurulmasının yeniden gündeme geldiğini, buna ilişkin Bakanlar Kurulu kararnamesinin biri hariç tüm Bakanlar tarafından imzalandığını belirtti, o sırada Vaşington'da bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Ankara'ya dönüşünde kararnameyi imzalamaktan imtina etmesi üzerine, bu önemli yapılanmanın gerçekleşemediğini üzülerek kaydetti.


Önder Özar'ın notu: Amiral Gürdeniz'in bu bilgilendirmesini önemsiyorum. Kemal Derviş'in Denizcilik Bakanlığı kurulmasını neden engellediğine ilişkin bir açıklama yaptığını anımsamıyorum. Ancak, Derviş'in bu çekincesi Vaşington ile bağlantısı açısından değerlendirilecek olursa, Atlantik camiasında neden güçlü bir Türk donanması istenmediği sorusunu akla getiriyor. Bu düşünce zinciri içinde 2010'lu yıllarda Ergenekon, Balyoz vb. kumpas davaları da bu kapsamda değerlendirilebilir. Amiral Gürdeniz, kumpas davaları sonucunda 40 amiral ve çeşitli rütbelerdeki 400 deniz subayının sahte delil ve iftiralarla Deniz Kuvvetleri'nden tasfiye edildiğini de belirtti.
Önder Özar'ın notu: Amiral Gürdeniz'in bu bilgilendirmesini önemsiyorum. Kemal Derviş'in Denizcilik Bakanlığı kurulmasını neden engellediğine ilişkin bir açıklama yaptığını anımsamıyorum. Ancak, Derviş'in bu çekincesi Vaşington ile bağlantısı açısından değerlendirilecek olursa, Atlantik camiasında neden güçlü bir Türk donanması istenmediği sorusunu akla getiriyor. Bu düşünce zinciri içinde 2010'lu yıllarda Ergenekon, Balyoz vb. kumpas davaları da bu kapsamda değerlendirilebilir. Amiral Gürdeniz, kumpas davaları sonucunda 40 amiral ve çeşitli rütbelerdeki 400 deniz subayının sahte delil ve iftiralarla Deniz Kuvvetleri'nden tasfiye edildiğini de belirtti.

 

1 comment:

  1. Doğru tarafta onursal yerini almak isteyen birinin illâ Sn.ERDOĞAN'a biât etmesi gerekmemektedir. Şu Marx-bilimsel gerçekliğin tam idrâki içinde İSMET İNÖNÜ'e biât etmesi de yeterlidir: Neo-Tanzimatçılık yolunu 1946 yılında İnönü açmıştır. Yola bilahare Menderes ve Ecevit'in döktükleri molozlar da KEMAL DERViŞ buldozeri ile kaldırılmıştır. Sn.Derviş Pembeköşk Sitesi'nde ikamet ederdi. Sn.ERDOĞAN'ın yürümekte olduğu nurlu-füruğlu yol İNÖNÜ yoludur.

    ReplyDelete