Friday, August 25, 2023

Sedat Ergin : Kıbrıs’ta yaşanan son krizin gerisinde yatan karmaşık tablo Sedat Ergin - Ağustos 25, 2023

 Kıbrıs’ta yaşanan son krizin gerisinde yatan karmaşık tablo

Sedat Ergin - 

Ağustos 25, 2023 06:29

(Olayın cereyan ettiği bölgeyi gösteren  kroki- haritayı buraya yansıtamadım.) 

Paylaş


Geçen hafta cuma günü Kıbrıs’ın güneyindeki Pile köyü civarında KKTC makamları ile BM Barış Gücü’nün karşı karşıya gelmesiyle başlayan ve ardından KKTC’nin BM Güvenlik Konseyi tarafından “kınandığı” bir açıklamaya kadar uzanan gelişmeler günlerdir kamuoyunu ve uluslararası çevreleri meşgul ediyor.


Sahadan yansıyan görüntüleri, sayısız haberi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e kadar uzanan açıklamaların hepsini yan yana getirdiğimizde karşımızda sorularla dolu bir tablo beliriyor. KKTC makamları BM Barış Gücü’nün kendi egemenlik alanlarına girdiğini, BM ise müdahalenin kendi sorumluluğu altındaki tampon bölgede yapıldığını ileri sürüyor.


Meseleyi tam olarak anlayabilmek için önce bu hadiselerin tam nerede cereyan ettiğini görmek ihtiyacı doğuyor. Ben de muhtelif haritaların üzerinden giderek ve aynı zamanda konunun içindeki yetkililerle konuşarak bu sorulara yanıt bulmaya çalıştım. Bu çerçevede KKTC Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve olaylar sırasında sahada bulunan Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek ile de konuştum.


Bu süreç içinde bugün köşemizde yayımladığımız harita da şekillenmiş oldu. Bu harita aslında olayların meydana geldiği coğrafyanın ne kadar karmaşık olduğunu çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Şimdi hadiseleri bu haritanın yardımı ile izah etmeye çalışalım.


Kıbrıs’ta yaşanan son krizin gerisinde yatan karmaşık tablo


DÖRT AYRI EGEMENLİK BÖLGESİNİN KAVŞAK NOKTASINDA


Elinize bir pergel alıp bir ucunu Pile köyü üzerine sabitleyip çizeceğiniz yarı çapı 2 kilometre uzunluğunda bir daire içinde karşınıza dört ayrı egemenlik bölgesi çıkıyor.


Kuzeyde sarı renkteki KKTC var. Siyah çizgi KKTC’nin sınırlarını gösteriyor. Bu hat, görüleceği gibi batıda BM Barış Gücü’nün kontrolündeki yeşil renkteki tampon bölgeyle sınırdaş.


KKTC’nin temas hattı Pile köyünden itibaren kırmızı renge boyalı Birleşik Krallık egemenlik bölgesine bitişik gidiyor. Burası 1959-1960 yıllarında imzalanan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluş Antlaşmaları çerçevesinde askeri amaçlarla yararlanabilmesi için Birleşik Krallık’a bırakılmış olan topraklardır. Terminolojide adı “Egemen Üs Bölgesi” (Sovereign Base Area/SBO) diye geçiyor.


Bu bölgede biraz güneyde Dikelya’da istihbarat amaçlı dinleme tesisleri bulunuyor. Ayrıca, güneyde batıya doğru Akrotir’de hava üssü de bulunan bir başka egemen üs bölgesi daha var İngiltere’nin.


Özetle, KKTC bu bölgede Birleşik Krallık ile komşu durumda. KKTC içinde yaklaşık 1.700 Kıbrıslı Türk’ün yaşadığı Beyarmudu’ndan Pile’ye geçmek üzere çıkıldığında, önce KKTC kontrol noktasından geçip ardından Birleşik Krallık’ın polis ve gümrük görevlilerinin mesai yaptığı ikinci bir sınır kapısına girmek gerekiyor.


İlginç bir nokta, üs bölgesinden sonra doğuya doğru gidildiğinde başlayan Kıbrıs Rum Yönetimi (KRY) toprakları ile KKTC arasında BM Barış Gücü’nün görev yaptığı bir tampon bölgenin bulunmamasıdır. Burada da sınırın denetimi kırmızı çizginin de işaret ettiği üzere İngilizlerde. Çünkü, bu grafiğin dışında kalan biraz daha doğudaki bir SBO bölgesinde yine İngilizlerin askeri tesisleri var.


YEŞİL HAT’TA, TÜRKLER VE RUMLARIN BİRLİKTE YAŞADIKLARI KÖY


 Şimdi projektörlerimizi haritanın üzerindeki Pile’ye çevirelim. Pile, BM kontrolündeki Yeşil Hat üzerinde yer alan ve Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların birlikte yaşadıkları bir köy. Bu yönüyle çok özel bir durumu gösteriyor Kıbrıs’ta. Yeşil Hat üzerinde bu özellikte olan bir başka yerleşim yok adada. Pile’de 500 kadar Kıbrıslı Türk yaşıyor. Rumların sayısının 1.200 dolayında olduğu tahmin ediliyor.


Pile’nin hemen üstünde, yeşil renkteki BM ara bölgesi ile İngilizlerin kontrolündeki kırmızı renkteki üs bölgesinin arasına sıkışmış olan, beyaz çizgilerle taralı sarı renkteki alana odaklanalım. KKTC’nin temas hattı yeşil bölge boyunca yol aldıktan sonra burada bir dil şeklinde içeri giriyor. Genişliği 1 kilometreden biraz fazla bir koridor burası. Çayhan Düzlüğü olarak adlandırılıyor.


Türk tarafının haritalarında bu bölge KKTC toprakları içinde yer alıyor. Buna karşılık BM Barış Gücü, Çayhan Düzlüğü’nün de kendi sorumluluğu altında olduğunu ileri sürüyor. Bütün anlaşmazlık bu noktada kopuyor.


Buradaki verimli topraklarda tarım faaliyeti yürütülüyor, büyükbaş hayvancılık yapılıyor. Kıbrıs’ın ünlü hellim peynirinin de üretildiği pek çok mandıra var bu bölgede. Kayda değer bir bölümü Kıbrıslı Türklere ait ama Rumlara ait olanlar da var. Bu mandırıları işleten Kıbrıslı Türklerin çoğu Pile’de ve Beyarmudu’nda yaşıyor. Dolayısıyla, her gün Pile ve Beyarmudu ile bu bölge arasında sürekli işleyen bir trafik var. Anlaşıldığı kadarıyla Pile’nin üstündeki İngiliz bölgesinden geçiş yapılıyor.


Önemli bir nokta daha var. Bu bölge içinde Pile’nin biraz üstünde KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Kıbrıslı Türk askerlerin görev yaptıkları bir nöbet noktası da var. Türk ve KKTC bayrakları dalgalanıyor burada.


BEYARMUDU KAPISI’NDA YIĞILMA OLUNCA

Bundan iki üç yıl öncesine kadar Pile ve civarındaki bölgede işler ciddi bir kriz yaşanmadan belli bir denge içinde sürüyordu. Değişen ne oldu?


Bir kere güneyde turizmin artmasıyla birlikte bu bölgeye çok yakın olan Larnaka Havalimanı üzerinden giriş yapan yabancı turistler arasından kuzeye, KKTC’ye günü birlik geçiş yapmak isteyenler Beyarmudu Kapısı’ndaki trafiğin artmasına neden oldu.


Ancak asıl sorunu yaratan, KKTC’deki benzin ve mazot fiyatlarının güneye kıyasla daha ucuz olması nedeniyle Kıbrıslı Rumların kuzeye gelip arabalarının depolarını ucuz yakıtla doldurmak istemelerinin yol açtığı yığılma da oldu. Sonuçta eskiden süratle geçiş yapılan Beyarmudu kapısında bir saati aşabilen uzun bekleme süreleri ortaya çıkmaya başladı.


Bu durum Pile ve Beyarmudu’nda yaşayan ve bu kapıyı düzenli bir şekilde kullanan Kıbrıslı Türkler açısından ciddi bir sorun haline gelmeye başladı. Bu da beraberinde, aslında eskiden beri gündemde olan kuzeydeki Yiğitler köyü üzerinden Pile’ye bağlanacak yaklaşık 11 kilometre uzunluğunda yeni bir yol yapılması projesinin tekrar gündeme gelmesini beraberinde getirdi.


Başlangıç döneminde BM yetkilileri ile yolun yapımı konusunda bir dizi müzakere yürütülmesine karşılık olumlu bir sonuca ulaşılamayınca, KKTC makamları yolun inşaatına başlanacağını açıkladılar.


18 AĞUSTOS CUMA GÜNÜ YAŞANAN İKİ AYRI HADİSE

Ve kriz patlak verdi. 18 Ağustos Cuma sabahı saat 05.00 sularında BM Barış Gücü görevlileri Pile’nin en kuzey noktasına gelerek burada KKTC’nin kendi toprağı olarak gördüğü bölgeye girdiler. Bu bölgede Google haritalarından da görülebileceği gibi mandıralar bulunuyor.


Burasının, yol yapımı bittiğinde KKTC tarafının Pile’ye geçişler için kontrol noktasını kurmayı tasarladığı yer olduğu anlaşılıyor. Barış Gücü ile Kıbrıslı Türk görevlileri arasında ilk gerilim burada çıktı. O sırada olay yerinde olan Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, kendisiyle sohbetimizde “BM Barış Gücü tam 22 araçla geldi. Yanlarında beton bloklar ve dikenli teller vardı. Sınırdan bizim topraklarımızın içine girdiler. Set çekmek istediler, izin vermedik” diye anlattı yaşananları.


Uluslararası camiaya intikal eden ikinci hadise öğle saatlerine doğru daha kuzeyde KKTC tarafının yol yapım faaliyeti yürüttüğü bir noktada, Pile’nin 3 kilometre kadar kuzeybatısında yaşandı. BM Barış Gücü görevlilerinin KKTC’nin kendi toprağı olarak gördüğü bölgenin 500-600 metre kadar içine girdikleri anlaşılıyor.


BM görevlileri burada Türk tarafının yol düzleştirme çalışması yürüten araçlarını engellemeye giriştiler. KKTC görevlileri de video görüntüleriyle sosyal medyaya da yansıdığı üzere, BM Barış Gücü’ne ait taşıtları dozerlerle sürükleyerek bölgeden uzaklaştırdılar. Beyarmudu Belediye Başkanı Bebek, “BM görevlileri bizim kamyonların kontak anahtarlarını aldılar. Bizim görevlilerimiz de onların araçlarını bölgeden çıkarttı. Sonunda göğüs göğüse mücadele ederek onları kendi topraklarımızdan çıkarttık” diye konuştu.


Burada meydana gelen olaylar uluslararası alanda BM Güvenlik Konseyi’nin geçen pazartesi günü KKTC makamlarını “kınadığı” bir basın açıklaması yayınlamasına kadar uzanan bir dizi gelişmeyi tetiklemiştir.


BM Güvenlik Konseyi, yol yapım faaliyetinin tampon bölge içinde meydana geldiğini, dolayısıyla bu faaliyetin BM kararlarını ihlal ettiğini belirtmiştir. KKTC makamları ise Türkiye tarafından en üst düzeyde desteklenen açıklamalarında bu bölgenin KKTC toprağı olduğunu, sonuçta BM Barış Gücü’nün burada yetkisiz olduğunu ileri sürmüştür. Güvenlik Konseyi, hadiseler sırasında BM görevlilerinden yaralananlar olduğuna da dikkat çekmiştir.


KRİZ BURADAN NEREYE GİDER?

Güvenlik Konseyi’nin açıklamasından Çayhan Düzlüğü’ndeki yol yapım faaliyetinin bu aşamada durduğunu anlıyoruz. Bununla birlikte, yaşanan hadise Kıbrıs’ta Türk tarafı açısından Pile ve Beyarmudu ekseninde çözüm bulunması gereken bir ihtiyacın varlığını da ortaya koymuştur. Bütün mesele, önümüzdeki günlerde KKTC ve Türkiye ile BM arasında bu meseleye diplomatik yollardan bir çözüm çerçevesinin bulunup bulunamayacağı sorusunda karşımıza çıkıyor.


Bu yönüyle bakıldığında geçen hafta Pile’de yaşanan kriz Türk diplomasisinin önünde yeni bir sınama olarak belirmiştir. Yarın krizin muhtemel sonuçlarını değerlendirmeye çalışalım. 

No comments:

Post a Comment