Sunday, December 17, 2017

Kardak krizi - A. Banguoğlu -Y.Eralp

Gmail engin.ansay@gmail.com [DB-EM] <DB-EM@yahoogroups.com>
Tue 12/12, 2:19 PM
 
Bravo Sevgili Ahmet,
Senden beklenilecek ciddiyet ve
durustlukle kaleme aldigin yanitlarin, yakin tarihi gerceklerin
dogru anlasilip bilinmesini,
kisisel carpitmalara mahal verilmemesi geregini, tam bir
profesyonel cercevede hatirlatiyor.



Sent from my iPhone

On Dec 12, 2017, at 12:03 AM, Ahmet Banguoglu asbangu@hotmail.com [DB-EM] <DB-EM@yahoogroups.com> wrote:
 
Sayin Eralp,
Dun bir davette rastlasdigimizda,bana kitabiniz 'Perdeyi Ararken'in 3. baski yaptigini,yeni basimda benim Kardak konusundaki 11 Ocak 1996 tarihli,nacizhane tarihi nitelikte oldugunu
dusundugum, Servis Notuna da yer verdiginizi soylediniz. O notun metnini, sizinle kitabinizin ilk
baskisi vesilesi ile Nisan ayinda yasadigimiz gorus ayriligi sirasinda sizden rica etmistim. Ama,
yazlik evinizde oldugu gerekcesi ile tam metnini bana iletmemistiniz. Bende dahi ornegi bulunmiyan gizlilik dereceli bu notu, hic olmaz ise,kitabinizda yeniden okuyup,animsamayi; varsa
hatali ifadelerimi saptamayi arzu etmistim.
Bugun D&R'a gittim.Kitabiniza orada baktim. 194.sayfayi dikkatle okudum.Yeniden hayal kirikligina ugradim. Nedenleri:
1. Ne benim servis notumun metnini,ne de Mustesarlik tarafindan degistirilmis oldugunu iddia
ettiginiz versiyonunu 'asagida' diye yazmis olmaniza karsin,izliyen sayfalarda ve hatta eklerde
buldum. Acaba nerede ki gozumden kacti.
2. Bu kez metninizde, genellikle '...mis,...mis' ibareleri yer alan iddialardan beni ilgilendiren asagidaki hususlar ne yazik ki hayal urunudur:
A. Tekrar ediyorum,anilan servis notundaki arsiv bilgilerine dayali objektif tesbitleri degistirmem icin ne bana bir baski yapildi,ne de ben baski yapildigi icin kizginlik duydum.Benim
Kardak'in Turkiye'ye aidiyeti konusunda kusku duymus oldugum iddiasi da butunuyle gecersizdir.
B. Beni bunu yazmak zorunda birakmamis olmanizi tercih ederdim. Zira, kendimden sozetmek
uslubum degildir. Kardak krizi sirasinda ben Daire Baskani degil,Genel Mudur Yardimcisi idim.
Adanin Yunanistan'a aidiyeti iddiasini iceren ve bir Cuma aksami mesai saatinden sonra Bakanliga ulasan notaya,mevcut arsiv bilgilerine gore aninda verilen ve Kardak'in Turk topragi
olduguna dair cevabi nota Genel Mudur onayi ve Yardimcisinin parafi ile gonderilmistir.
3. Ben oyle bir serzenise tanik olmadim. Askerlerin bazi Disisleri mensuplari hakkinda 'siz
Yunan misiniz' dediklerini ilk kez kitabinizda okudum. Gercekten demisler ise cok ayip etmisler.
O kriz sirasinda, aramizda izlenen ve izlenmesi gereken yol hakkinda cok farkli gorusler de olsa
icimizden her birimizin savundugu o secenegin Turkiye 'nin daha cikarina oldugunu dusundugu
hususunda kusku yoktur. Benim sorumlu oldugum bolum, dogrudan bagli oldugu ust kademeler
ve askerler arasinda da ozellikle Deniz Kuvvetleri ile uyum icinde calismistir. Benim Dz.K.K'dan
farkli dusundugum husus,Girit civarindaki adalarin,ornegin Gavdos'un da bu cercevede degerlendirilmesidir. Bu iddianin, hukuki bir izahi olmakla birlikte cografi uzaklik nedeniyle, hakli oldugumuz bir sorunda haksiz oldugumuz algisini yaratmasindan endise etmisimdir.
4. Bakanlik ici derin gorus ayriligi uluslararasi yargiya basvurup,vurmama hususunda yasanmistir.Ben sahsen,sizden farkli,basvurulmamasi yanlisi idim.
5. 17 Nisan 1996 gunu TBMM'de yasanan tartismada sayin Mesut Yilmaz'in,belki de sizin telkininiz ile,dile getirdigi '...Disisleri burokratlari ile hukumet arasindaki iliski iyi kurulamamistir.'
elestirisine,animsiyabildigim kadari ile Kardak krizi sirasinda gorevde olan onceki Disisleri Bakani sayin Deniz Baykal '...o donemde gorev yapan Disisleri mensuplari saygidegerdir. Durumu ve secenekleri tum ayrintilari ile siyasi kadroya sunmuslardir. Sorumluluk siyasi kadronundur. Bu sorumlulugu tek basima tasimaya hazirim.'mealinde cevap vermistir. Bu yanit
kitabinizdaki uyumsuzluk iddiasini da gecersiz kilmaktadir.
6. Dogru buldugunuz gorusleri savunmak en dogal hakkinizdir. Benim anlamakta gucluk cektigim husus,bunu yaparken bana ait olmiyan gorusleri bana aitmis gibi gostermekte israr etmenizdir. Nisan ayindaki yazismamiz ertesinde sizden bu hususta daha duyarli davranmis olmanizi beklerdim.
7. Bu kisir tartismalari bir yana birakip,isterseniz buyuk resme bakalim. Bir kismi 6 mil icinde
bulunan simdilik 18 adanin Yunanistan tarafindan isgaline sessiz kalinmasi ve bu sessizligin surdurulmesi sonucu Ege sorunlari esas itibariyle Atina lehine buyuk olcude cozumlenmis bulunmaktadir. İzlenen bu siyaset,Kardak krizinde izlenenin tam tersidir.
8. Kitabinizda ayrica,Kardak krizine iliskin bazi gizli bilgileri taninmis bir gazeteciye sizdirdiginizdan kendinizden iftihar eden bir icerikte soz etmeniz,benim icin cok sasirtici oldu...
Demek ki, sadece Kardak krizi degil,mesleki sorumluluk anlayislarimiz da birbirinden cok farkli...
Selamlarimla,
Ahmet S. Banguoglu


FSent from my iPad

On 01 Nis 2017, at 18:38, Ahmet Banguoglu <asbangu@hotmail.com> wrote:

> Yalim Bey,
> Oncelikle,11 Ocak 1996 tarihli servis notumun ilk sayfasini gonderdiginiz icin tesekkur ederim.
> Bende resmi belge bulunmaz. Sizde anilan notun tumu varsa ve bana iletebilirseniz mutlu olurum. O takdirde daha saglikli bir degerlendirme yapabilirim.
>
> Ayrica tesekkurler. Kitabinizda beni 'ustlerinden gelen baskilara ragmen gorusunde direnmeye
> caba gosteren bir memur' olarak nitelendirmissiniz. Memuriyet hayatimda gercekten de bunun
> bazi ornekleri oldu ama Kardak konusu bunlardan biri degildir.Bu bakimdan iltifatinizi kabul et-
> mek hakkini kendimde goremiyorum.
> Zira,kriz suresince ve halen kisisel gorusum tezimizin hakli ve hakkaniyete uygun oldugu yonun-
> dedir.Sozkonusu notta da belirtildigi gibi,kaza 25 Aralik 1995 gunu oldu. Yunan BE,26 Aralik
> 1995 tarihli olup,Bakanliga 29 Aralik'ta mesai saatinden sonra ulasan bir nota ile,Kardak'in
> Yunanistan'a ait oldugunu iddia etti. Biz de buna,aninda, terreddud gostermeden ve arsivde o
> asamada bulunan haritalara dayanarak,bir hak kaybina ugramamak amaciyla ' Turk tapu kayitlarina gore,anilan iki kayaligin Turkiye'ye ait bulundugu'
> yolunda yanit verdik. Notun 2. Maddesinde,benim kisisel goruslerime degil,10 Ocak'a kadar
> yapilan arsiv arastirmasinda ulasilan bazi bulgulara yer verilmektedir.. Bu arada,1932 tarihli
> Turk- Italya Protokolune dair 'hukuki islemlerin eksik' olduguna da isaret edilmektedir. Bunlar
> ust makamlara objektif bilgi sunmak uzere kaleme alinmis hususlardir.
> O tarihde bu notta verilen bilgiler nedeniyle ne bana bir baski uygulandi,ne benim direnmem
> gerekti,ne de ben bir kizginlik icine girdim. Esasen,11 Ocak tarihli notta,' taraflarin karsilikli
> aidiyet iddiasinda bulunmalari nedeniyle gelismelerin ciddi bir meseleye yol acma istidadi
> gosterdigi' yolundaki ikazimiza ragmen,ust makamlar ihtilafin patlak verdigi 29-30 Ocak'a
> kadar bu soruna yogun bir ilgi de gostermediler.
> Yalim bey,baski,direnis ve kizginlik olgusunu yine Yunanistan konusunda 1984 yilinda basim-
> dan gecen bir olay dolayisiyla animsayip,yazmis olabilirsiniz.
> Krizin ileri bir asamasinda hukuk yoluna basvuru tartismalari yasanirken de kisisel gorusum,
> cok ozetle,Mustesar Yardimcisi (Vekili) merhum Sayin Aktan'dan savundugu goruslerden
> ziyade Mustesar Sayin Oymen'inkilere yakin oldu. Cunku,hep uluslararasi yarginin etkiye acik
> olacagindan ve hakkaniyete degil,siyasete dayali karar vereceginden endise ettim.
> Turk-Yunan iliskilerine dair goruslerimin olusmasinda,1980-1984 doneminde Atina BE'de
> Mustesar ve Birinci Mustesar olarak gorev yaptigim sirada edindigim izlenimlerin etkisinin
> buyuk oldugunu itiraf etmeliyim. Hep Ege'de ve Kibris'ta Yunan yayilmaciliginin durdurulmasi
> yonunde caba gosterilmesi yanlisi oldum. Kardak sorununu da bu cercevede yaklastim.
> Yunan'linin fasistinden,komunistine Turkiye konusunda tek dilde konustugu bilinir. Bizler ise,
> Bakanlik icinde bile,bir kriz surecinde dahi tek dil kullanamadik. Kitabinizdaki ilgili bolumun
> basligi ' Bitmiyen Kriz: Kardak'. Oysa bu kriz,daha dogrusu tum Ege sorunlari , simdilik 18
> ada ve adacigin Yunanistan tarafindan isgaline goz yumulmasi ile coktan sona erdi.
> Benim icin onem tasiyan bu konudaki gorus ve tutumumu paylasmak ihtiyaci ile,sizin ve
> diger meslektaslarimin degerli vakitlerini aldigim icin ozur dilerim.
> Saygi ve selamlarimla,
> Ahmet S. Banguoglu
>
>
>
>

No comments:

Post a Comment