Sabancı Üniversitesine
yakışıyor mu?
14-17 Eylul
2017 tarihlerinde Almanya’nın Potsdam kentinde Ermeni iddialarının savunucusu
olarak tanınan Türk ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla düzenleneceği
açıklanan bir çalıştaya evsahipliği yapacak Akademik kuruluşlar arasında
Sabancı Üniversitesi de yer alıyor.
Çalıştayın ingilizce başlığı şöyle: “Workshop
on Armenian and Turkish Scholarship (WATS) 2017”
Evsahibi kuruluşlar
şunlar:
-Michigan Üniversitesi
-Lepsiushaus Potsdam
-Sabancı Üniversitesi
- USC Dornsife (Güney Kaliforniya
Edebiyat,Sanat ve Bilimler Koleji) Ermeni Etüdleri Enstitüsü
Çalıştay’ın açılış konuşmasını Sabancı Üniversitesi öğretim
üyelerinden Hülya Adak’ın yapacak olmasının, Sabancı Üniversitesi’nin bu
çalıştaydaki başat rolünü vurguladığı düşünülmektedir. Hülya Adak çalıştay’a
ayrıca panelist olarak da katılacaktır. Çalıştay’a Koç Üniversitesi’nden Zeynep
Türkyılmaz’ın da oturum başkanı ve panelist olarak katılacak olması dikkat
çekmektedir. Bilgi Üniversitesi’nden Ohannes Kılıçdağı, Ankara Üniversitesi’nden
Murat Cankara ve Kemerburgaz Üniversitesi’nden Nazan Maksudyan da panelistler
arasında yer almaktadır.
Çalıştay’a katılan akademisyenler arasında Ermeni tezlerini
savunmalarıyla tanınan iki akademisyen de dikkat çekmektedir. Fatma Müge Göçek
ve Ronald Grigor Suny. Her ikisi de Michigan Üniversitesi’nde öğretim
üyesidirler.
Çalıştay’da ele alınacak konulardan birinin başlığı şöyle :
Kürtler ve Ermeniler arasında soykırım bağı Tied together the Kurds and the
Armenian Genocide “.
Soykırımı anımsamak ve unutmak (COMMEMORATING AND FORGETTING GENOCIDE ) konulu
Oturuma katılacak panelistler arasında Sabancı
Üniversitesi’nden Ayşe Gül Altınay da bulunmaktadır.
Bu oturuma ayrıca aşağıdaki Türk akademisyenler davet
edilmiştir:
Kader Konuk (University Duisburg-Essen)
E. Egemen Özbek (Carleton
University, Ottawa)
Eren Yıldırım Yetkin (Goethe
University Frankfurt/Main)
Ayşe Gül Altınay (Sabancı
University Istanbul)
Yukarda kısaca özetlediğim çalıştaya katılacak
akademisyenlerin Ermeni savlarını destekleyenler arasından seçildiğini nereden
biliyorsunuz? sorusu akla gelebilir. Müge Gökçek ve Ronald Grigor Suny
Ermenilere sözde soykırım uygulandığını savunan başlıca isimler arasında yer almaktadır. Koç
Üniversitesi’nden Zeynep Türkyılmaz, lisans üstü çalışmalar yaptığı UCLA’da
(Kaliforniya Üniversitesi) Ermeni tezlerine yakınlığı ile dikkat çekmiştir. Çalıştay’a“National Academy of Sciences Armenia, Yerevan”
(Ermenistan Milli Bilimler Akademisi) üyesi Gevork Petrosyan da katılacaktır. Panelistler arasında yer alan Stephan Ihrıg,
Hitler’in yahudi soykırımını Atatürk’ten esinlendiği yalanı üzerine bir kitap
yazmış bir genç akademisyendir. Ayrıca, şu hususu da gözönünde bulundurmakta yarar
var. Bu gibi çalıştay ve benzeri akademik etiketli toplantılara, bugüne değin sözde”Ermeni
soykırımı” karşıtı çalışma yapmış hiç bir akademisyen, tarihçi, araştırmacı- yazar
davet edilmemiştir. Çalıştaya katılacağı
açıklanan genç Türk akademisyenin ise, eğilimleri hakkında şahsen bilgi sahibi
değilim. Ancak, kariyerlerini dürüst ve objektif bir çizgi üzerinde geliştirmek
istiyorlarsa, bu gençlerin sağlıklı,uluslararası hukuka uygun bir yola
girmeleri, ortaya konulan ve konulacak
olan belgeleri ve kanıtları bilimsel tarafsızlıkla incelemeleri samimi
dileğimdir. Bu vesileyle Ermeni soykırım iddialarının tutarsızlığı konusunda Soykırımın
Önlenmesi Sözleşmesinin yetkili mahkeme hükmünü ve bu alanda son yıllarda
kaydedilen bazı gelişmeleri özetle sunuyorum.(Ermenilerin iddialarını çürütecek
çok belge ve kanıt olduğunu da bu vesileyle vurgulamak istiyorum.)
-
Her
şeyden önce, 1948 tarihinde kabul edilen
Birleşmiş MilletlerSoykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, hangi
eylemlerin soykırım sayılacağını tadat ettikten sonra, bir eylemin soykırım
sayılabilmesi için yetkili uluslararası mahkemenin ya da suçun işlendiği yerin
yetkili mahkemesinin kararını şart koşmuştur.Osmanlı Devleti’nın Birinci Dünya
Savaşında Ermeni isyanlarına karşı uyguladığı savunma önlemleri hakkında böyle
bir mahkeme kararı yoktur.
-
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi Perinçek/İsviçre davasında “soykırım uluslararası bir
yalandır “diye Doğu Perinçek’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini kabul
etmiş,ayrıca, 1915 olaylarının tartışmalı niteliğine işaretle, yahudi soykırımı
(Holocaust) ile 1915 olayları arasında bir benzerlik olmadığını belirtmiştir.
-
Fransa Anayasa
Konseyi’nin 8 Ocak 2016 tarihli kararı ile Holokost`un inkarını cezalandıran ve `Gayssot Yasası`
olarak bilinen yasayla ilgili olarak,`1915 olaylarının Holokost ile bir
tutulamayacağı bir kez daha tescil edilmiştir.
-
Danimarka parlamentosu, tarihi
olayların parlamentolarda tartışılmasını doğru bulmadığını belirtmiştir.
-
Ermenistan Başbakanı Ovanes
Kaçaznuni’nin 1923 Bükreş’te yapılan parti kongresinde okuduğu raporda, Türklerle
Ermenilerin savaş halinde olduğunu ve “Türkler ne yaptıklarını biliyordu ve
bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır “beyanları..
Son olarak, Sabancı Üniversitesi ve Potsdam çalıştayına öğretim üyeleri
katılan diğer Türk üniversiteleri (Koç, Bilgi ve Kemerburgaz) yöneticilerine şu hususu sormak istiyorum: özellikle fanatik diaspora Ermenilerinin, Erivan’ın
açık desteğini de arkalarına alarak yürütegeldikleri sözde “soykırım”
kampanyasının, hiç bir zaman uygulanmamış Sevr antlaşmasını neredeyse 100 yıl sonra
yeniden gündeme getirerek,Türkiye Cumhuriyeti aleyhine tezgahlanmak istenen
büyük oyunun bir parçası olduğunun farkında değil misiniz?
-
No comments:
Post a Comment