Bugün ( 21 Kasım 2015) Caddebostan Kültür Merkezi 'nde "Atatürk'ün Akıllı Projeleri" konusunda bir söyleşi yapan araştırmacı yazar Sinan Meydan, Atatürk'ün mücadelesinin öncelikle üç ana eksene dayandığını vurguladı ve bunları şöyle sıraladı:
- bağımsızlık,
- ulusal egemenlik,
- uygarlaşma , çağdaşlaşma.
Atatürk'ün en önemli projesinin "insanlık ve barış" projesi olduğunu belirten konuşmacı, Atatürk'ün tüm mazlum milletlerin bir araya gelerek barış kuşağı oluşturmalarını önerdiğini, bu gerçekleştiğinde dünyada barışın da kurulacağını söylediğini ifadeyle, Atatürk'ün "kalabalığın sesi" olmamayı şiar edindiğini, mücadelesinin "hak" odaklı olduğunu belirtti ve bu konuda aşağıda aktardığım olayı dinleyicilerine anımsattı:
"1920 Nisan ayındayız. Ankara'da TBMM yeni açılmış,
bazı milletvekilleri Ankara'nın yoksulluğunu görünce, memleketlerine dönmeye karar verirler. Mustafa Kemal, kürsüye çıkarak, morali bozulan milletvekillerine şöyle seslenir:
-“İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla Milli Meclise davet etmedim. Herkes kararında hürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu kutsal davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağı’na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim.”
Sinan Meydan konuşmasını bitirdiğinde, tesadüfen yanımda oturan salondaki başı örtülü tek hanım dinleyici ayağa kalkarak alkışlara katıldı.
No comments:
Post a Comment