Bir Finlandiya öyküsü : Snellman ve Atatürk
(ANA dergisi için hazırladığım yazı) 01 Mayıs 2018
Finlandiya’nın yirminci yüzyılın başlarında Rusya’nın vesayetinden kurtularak ulusal kimliğine ve saygınlığına kavuşmasında başat rol oynayan büyük devlet adamı, bilge insan, eğitimci Johan Vilhelm Snellman 12 Mayıs 1806’da Stockholm’da dünyaya geldi.
Finlandiya ondokuzuncu yüzyıl başlarına değin İsveç’in kötü yönetimi altında geri kalmış, yoksul ve ihmal edilmiş bir ülkeydi. 18nci yüzyıla girilince o döneme kadar güçlü bir devlet olan İsveç zayıflamaya başlamıştı. Bu durumdan yararlanan Rusya İsveç’le 1808-1809 yıllarında giriştiği savaştan galip çıktı ve Finlandiya’nın yeni patronu oldu.
İsveç yönetimi altında merkezi bir idari örgütlenmesi bulunmayan ve Stockholm’dan yönetilen Finlandiya, Rusya ile birleşince özerk bir yapıya kavuştu. Büyük Dukalık olarak isimlendirilen bu yapının başında Rus Çarı bulunuyor ve Finlandiya, Rus Çarının atadığı bir Genel Vali tarafından yönetiliyordu.
1835 yılında Snellman Helsinki Üniversitesinde felsefe öğretmeni idi. Aynı yıl, Fin ulusal destanı “Kalevala” yayınlandı. Bu olay, Fin ulusal edebiyatının canlanması açısından önemli bir adımdı. Zira, o zamana değin Fince avam tabakanın konuştuğu, hor görülen bir dildi. Eğitimli çevrelerde ve resmi dairelerde İsveç dili egemendi. Snellman, Fince’nin ülkenin ana dili olarak kabul edilmesi ve okullarda ve resmi kurumlarda kullanılması husunda büyük bir mücadele yürüttü.
1842’de Hegel’den esinlenerek bir devletin temelinde ulusal benliğin bulunması gereğini savunan bir eser yayınladı. Daha sonra 1844’de “Çiftçinin Dostu” adlı Fince bir yayın çıkardı ve böylece ulusal edebiyatın hız kazanmasına önemli katkıda bulundu. Daha sonra Ulusal destan “Kalevala”yı derleyerek Fin edebiyatına armağan eden Elias Lönnrot’la birlikte “Litteraturblad för allman medborgerlig bildning” (Genel Toplum Kültürü için Edebi Haberler) yayınladı. 1856- 1863 döneminde Helsinki Üniversitesinde profesör olarak dersler verdi. 1863 – 1868 döneminde senatör olarak görev yaptı. 1863’de Fincenin okullarda ve resmi kurumlarda kullanılmasını genişleten kanunun kabulunde önde gelen bir rol üstlendi. 1865’de Fin para sisteminin Ruble’den Mark’a geçmesini sağladı.
Snelman halkın kültür seviyesini ve becerilerini yükseltmek için büyük bir seferberlik yürüttü. Finlandiya eğitim sistemini ve toplum yapısını çağdaş dünyanın seviyesine çıkarmak ve milletine ulusal kimliğini kazandırmak amacıyla Snelman, Finlandiya milli marşının yazarı Luneberg ve diğer aydın ve vatansever Finliler toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla yılmak bilmeden çalıştılar,. Tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan iş adamlarına kadar, her meslekten insan omuz omuza bir dayanışma sergilediler ve, Finlandiya’yı geri kalmışlıktan kurtarmak için tüm insanlığa örnek olacak büyük bir mücadele verdiler. Yirminci yüzyılın başlarında 3,5 milyon nüfusa sahip, askeri bakımdan güçsüz olsa bile kültürel yapı ve kimlik açısından örnek bir ülke ortaya çıktı. Finlandiya günümüzde eğitim sistemi ve kişi başına düşen milli gelir açısından en gelişmiş ülkelerden biridir.
1924 yılındaRus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış Sırpça “ Zidri Jiveta” adıyla yayınlanan ve 1925’de yazarın ölümünden sonra Bulgarcaya çevrilerek“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adı verilen kitapta, Finlandiya’nın vesayet rejimi altında bir bataklıklar ülkesi iken özgür ve müreffeh bir beyaz zambaklar ülkesine nasıl dönüştüğü anlatılır..
Türkçeye ilk defa 1928’de Ali Haydar Taner tarafından çevrilmiş olan bu kitapta, Johan Wilhelm Snelman (2 Mayıs 1806- 4 Temmuz 1881) adlı Finli bir aydının toplumun bütün katmanlarını (asker, öğretmen, mühendis vb) harekete geçirmesi ve bugünkü Fin ülkesinin, kültürü, sanayisi ve eğitimiyle nasıl kurulduğu anlatılmaktadır. Johan Wilhelm Snelman döneminin büyük bir bilim adamı, saygın bir düşünürü ve ünlü bir siyasetçisi olarak tarihe geçti. Fin kültürünü yaratan halk öğretmeni olarak bilinir. Üst düzey kültür seviyesi ve bilgisiyle birçok aydının, eğitmenin ilham kaynağı oldu. Snelmann ve arkadaşları, ülkelerini bataklık anlamına gelen Suomi’den beyaz zambaklar diyarına dönüştürdüler ve bu geçişin altın sayfalarını yazdılar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu kitabı okuduğunda son derece etkilendi ve kitabın ülkedeki okullara dağıtılmasını, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesi talimatını verdi. Ülkemizde Atatürk’ün okullarda okutulmasını istediği nadir eserlerden biridir. Bir dönem öğretmenlere ücretsiz dağıtıldı.
Snelman ile Atatürk’ün Finlandiya ve Türkiye arasında bir köprü oluşturduğunu, Avrupa Birliği genişlemeden sorumlu Komiseri Finlandiyalı diplomat Olli Rehn 05 Haziran 2007’de İstanbul’da düzenlenen “Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliğinde Finlandiya’nın rolü” konulu toplantıda şöyle ifade etti: (Mealen çeviri)
“İki ülke arasındaki önemli tarihi köprüyü anımsatmak istiyorum. Bu bağlantı, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün Gregory Petrov’un ünlü “ Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabının Türk eğitim kurumlarında temel bir okuma parçası olmasını önermesine uzanıyor. Bu kitapta, Fin ulusal düşünürü J.V. Snellman’ın mücadelesiyle Fin ulusal bilincinin, eğitim ve sivil toplum kavramının yükselişi anlatılmakta. Ayrıca, Atatürk’ün Fin bağımsızlığının ve Batılı demokrasinin savunucusu general Mannerheim’a hayranlık duyduğu bilinmekte. Bu bağlantı siyasi alanda da sürdü. Finlandiya’nın en uzun süreyle Cumhurbaşkanı (1956 -1981) olmuş Urho Kekkonen gençliğinde Atatürk’ün cumhuriyet inkılaplarını inceledi.
Finlandiya’da Snellman’la ulusal bir filozof, Mannerheim’la stratejik bir lider ve Kekkonen’le cumhuriyetçi bir devlet adamı olarak iftihar edebiliriz. Oysa, Türkiye’nin ulusal destanında bu üç meziyet Kemal Atatürk’ün şahsında birleşmiştir. Bütün bu ortak değerler Finlandiya’nın bugün Türkiye’nin tamüyeliğine olumlu bakmasının ana nedenidir. Türk anayasasında ifadesini bulan laik demokrasi temel değerini öncelikle paylaştığımızı söylemeliyim. Gerçekten, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik vaatlerinin temelinde bu güçlü argümanlar bulunmaktadır.
Geçen yıl (2017) Kasım ayında eşim ve kızımla birlikte bir hafta süren Baltık gezisi gerçekleştirdik. İlk durağımız Helsinki idi. Rehberimiz Susanna Ahokas, akıcı ingilizce konuşan deneyimli ve bilgili bir hanım. Mustafa Kemal Atatürk’ü biliyor, ama Snellman’a olan hayranlığından haberi yok. Kendisine gereken bilgileri aktardım. İstanbul’a döndükten sonra, Gregory Petkov’un “ Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabı hakkında da bilgi vereceğimi vaat ettim. Öyle de yaptım. Rehberimiz, bana gönderdiği yanıtta, verdiğim bilgiler için teşekkür etti , Gregory Petkov’un kitabını ve Atatürk’ün Snellman’a duyduğu hayranlığı meslektaşlarına aktaracağını bildirdi.
Snelman 4 Temmuz 1881’de öldü. Atatürk ise 1881 yılında dünyaya geldi.
No comments:
Post a Comment