Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın IV. Antalya Diplomasi Forumu’nun Kapanışında Yaptığı Konuşma, 13 Nisan 2025, Antalya
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın IV. Antalya Diplomasi Forumu’nun Kapanışında Yaptığı Konuşma, 13 Nisan 2025, Antalya
Değerli Basın Mensupları,
Dördüncüsünü düzenlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu, bu yıl da diplomasinin nabzını tutmuştur.
Zengin ve çok katmanlı bir istişare platformu olarak öne çıkmıştır.
Forum, bölgesel ve küresel gelişmelere ışık tutarak, mevcut sorunlara çözüm önerileri getirmiştir.
Bu yılki buluşmamızda, insanlığın ortak geleceğine dair umutlarımızı ve kaygılarımızı hep beraber dile getirdik.
Bu geleceği birlikte inşa edecek işbirliği mekanizmalarını ele aldık.
“Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenme” anlayışıyla, diplomasinin kutuplaşmayı değil, uzlaşıyı nasıl öne çıkarabileceğini tartıştık.
Diplomasinin sadece kriz anlarında başvurulan bir araç değil; aynı zamanda dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olduğunu vurguladık.
Bu çerçevede toplam 50 oturum düzenledik.
Toplamda 155 ülkeden 6000’i aşkın konuğu ağırladık.
- 21 Devlet ve Hükümet Başkanı,
- 5 Devlet ve Hükümet Başkan Yardımcısı
- 2 Meclis Başkanı,
- 2 Özerk Yönetim Lideri,
- 64 Bakan, 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisi Antalya’da bir araya geldi.
Ayrıca, çok sayıda düşünce kuruluşu temsilcisi, diplomatlar, bilim adamları ve işadamları Forumumuza iştirak ettiler.
Karadeniz’den Ortadoğu’ya, Afrika’dan Balkanlara, krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşturmuş olduk.
Çatışma çözümünde kolektif akıl ve diyaloğun önemini bir kez daha oturumlarımızda hatırlattık.
Forumumuz, içerik bakımından da ayrıca çok zengindi.
Eğitimin dönüştürücü gücünden bilim ve yapay zekânın diplomasiye yansımalarına, enerji güvenliğinden dijital rekabete kadar, yalnızca devletlerin değil, insanlığın ortak ufkuna hitap eden konuları katılımcılar ve panelistler detaylıca masaya yatırdılar.
Yükselen korumacılık dalgası karşısında küreselleşmenin geleceğini; çokkutupluluk çağında yeni ortaklıkların bölgesel sahiplenme marifetiyle nasıl şekillenebileceğini konuştuk.
Küresel güvenlik mimarisinin nasıl daha kapsayıcı hale getirilebileceğini ele aldık.
Gazze ve Suriye’ye dair oturumlarda, adaletin ve insan onurunun yeniden tesisine yönelik arayışlar ön plana çıktı.
Bir tam günümüzü Filistin meselesine ayırdık.
Bölgemizdeki acıları dindirmek için diplomasinin gücüne olan inancımızı yineledik.
Afrika’nın yükselen jeopolitik rolünü, Forum boyunca ayrı bir dikkatle ele aldık; ayrıca Afrika Evi etkinliğiyle Afrikalı misafirlerimizle özel bir buluşma gerçekleştiriyoruz.
Geleneksel güç merkezlerinin dışında kalan ülkelerin küresel yönetişimde hak ettikleri yeri almaları gerektiğini her fırsatta bu tür platformlarda vurgulamaktayız.
Forum’da yalnızca jeopolitik dengeleri değil, insanlığın temel değerlerini de merkeze aldık.
Irkçılıkla mücadele, kadınların güçlendirilmesi ve zorla yerinden edilenler gibi konularda, ortak değerler etrafında nasıl kenetlenebileceğimizi ve müşterek sorumluluklarımızı ele aldık.
Ayrıca, forum süresince gerçekleştirilen kültürel etkinlikler ve yan programlar da diplomasinin çok katmanlı doğasına farklı bir boyut kazandırdı.
Değerli Basın Mensupları,
Forum marjında yoğun bir diplomasi trafiği de yaşandı:
· Sayın Cumhurbaşkanımız pek çok liderle biraraya geldi. Gerçekten çok önemli konuların tartışıldığı ve kararların alındığı toplantılar yapıldı.
· Ben de çok sayıda Dışişleri Bakanı muhatabımla temaslarda bulundum.
· Türkiye - Hırvatistan – Bosna Hersek üçlü toplantısını burada gerçekleştirdik.
· İslam İşbirliği Teşkilatı – Arap Ligi Temas Grubu toplantısına genişletilmiş formatta evsahipliği yaptık.
· Ortadoğu’da iki devletli çözüm vizyonunu ve Filistin halkına yönelik süregelen zulme karşı vicdani ve siyasi sorumluluklarımızıbir kez daha vurguladık.
· Irak’la Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması toplantısını da bu vesileyle bugün gerçekleştireceğiz.
· Katılımcılar da, Forum marjında dünyanın farklı bölgelerinden muhataplarıyla görüşme imkanı buldu. Bu da Forumumuzun ‘‘biraraya getirme gücünü’’ bir kez daha gösterdi.
Üç gün boyunca yalnızca bugünün değil; aynı zamanda geleceğin dünya düzenine dair sorulara cevap aradık.
Dünya, çok eksenli dönüşümlerden geçerken, küresel diplomasi de; yeni bir akla, yeni bir dile ve cesur adımlara ihtiyaç duymaktadır.
Tüm bu oturumlar bize gösterdi ki; ayrışmanın karşısında duracak yegane güç, anlamlı diplomatik diyalogdur.
Türkiye olarak, küresel düzeyde yaşanan kutuplaşma karşısında bölgesel sahiplenmeyi ve işbirliğini temel alan bir diplomasi anlayışını savunmaya devam ediyoruz.
Bu çerçevede;
· Filistin’de akan kanın durması için gayretlerimize son hızla devam edeceğiz. İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında Filistinlilerin sesi olmaya kararlıyız.
· Suriye’nin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditlere karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.
· Ukrayna’da adil ve kalıcı barışın yeniden tesisine yönelik tüm yapıcı çabaların içinde yer almaya devam edeceğiz.
· Ayrılmaz bir parçası olduğumuz Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden şekillenmesinde aktif rol oynamayı sürdüreceğiz.
· Avrupa Birliği’nin de aynı stratejik öngörü ve vizyonla hareket edeceğine inanıyoruz.
· Türkiye olarak, dış politikamızı dar coğrafi sınırlar içinde tanımlamıyor; iş birliğimizi çeşitlendiriyor, dostluk köprülerimizi çoğaltıyoruz.
· Ortak fayda ve karşılıklı saygı temelinde küresel etkileşimimizi derinleştiriyoruz, bölgesel refah ve kalkınma projelerine imza atıyoruz.
· Kritik konularda güven inşa ederek, tarafları birbirine yaklaştırmaya ve arabuluculuk rolü üstlenmeye devam ediyoruz.
Netice itibarıyla tüm bu çalışmalarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere işaret ettiği hedef doğrultusunda ve siyasi iradenin gücüyle, kararlılıkla ilerletiyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Muhterem Hanımefendiye, Antalya Diplomasi Forumu’na verdikleri güçlü destek için huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Forumumuzu teşrif ederek zenginleştiren Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanımız ve kıymetli Bakanlarımız başta olmak üzere destekleri için tüm devlet ricaline minnettarız.
Bu büyük organizasyonun arkasında aylar süren yoğun bir hazırlık, emek ve özveri bulunuyor.
Tüm mesai arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi iletiyorum.
Aynı şekilde, siz kıymetli basın mensuplarına da Forumun mesajlarının geniş kitlelere ulaştırılmasındaki katkıları için teşekkür ediyorum.
Türkiye olarak, diplomasiyi, çoktaraflılığı ve insanlığın ortak değerlerini savunmaya devam edeceğiz.
Hepinizle, bir sonraki Antalya Diplomasi Forumu’nda tekrar buluşmayı temenni ediyorum.
Saygılar sunuyorum.
No comments:
Post a Comment