Friday, October 20, 2017

Şükrü Server Aya : "Türk-Ermeni Çalışmaları Çalıştayı neyin peşinde"

Araştırmacı - Yazar Şükrü Server Aya'nın "Türk Ermeni Çalışmaları Çalıştayı neyin peşinde!" başlıklı, 20 Ekim 2017 tarihli yazısı
Son zamanlara kadar Ermeni aktivistler, Sabancı’nın Ermenilerin 1915’te tehcire tabii tutulmasından ekonomik anlamda yararlandığını iddia etmişlerdir. Ancak Sabancı’nın Ermeni iddialarına verdiği destekten sonra, Ermeni lobisi bu sevdadan vazgeçti
14-18 Eylül’de Almanya’da düzenlenen Türk-Ermeni Çalışmaları Çalıştayı toplantısıyla ilgili tartışmaların, Türk-Ermeni anlaşmazlığı konusundaki tartışmalar için bir dönüm noktasını temsil ettiği söylenebilir. Doğu Perinçek’in o sırada açıklamış olduğu gibi, Sabancı Üniversitesi’nin bu toplantı konusundaki basın açıklaması gerçekleri yansıtmıyordu.
ADAK’IN İDDİALARI
2015’te Türk-Ermeni Çalışmaları Çalıştayı’na Sabancı Üniversitesi’nin İstanbul Politikalar Merkezi ev sahipliği yapmış ve etkinliğin kapanış konuşmasını ise Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun Terzioğlu gerçekleştirmişti. CivilNet’te yayınlanan etkinliğin videosunda, Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Hülya Adak, ‘soykırım tezini’ destekleyen etkinlikler düzenlemenin İstanbul’da (yurtdışında düzenlenmesine kıyasla) daha kolay olduğunu belirtmişti. Adak bunun sebebinin etkinliklerin yurtdışında düzenlendiği zaman, Dışişleri Bakanlığı’nın müdahale etmeye çalışmasından kaynaklandığını ileri sürmüştü. Ancak Adak’a göre bu etkinlikler Türkiye’de gerçekleştiği zaman sorun çıkmamıştı.
TAŞNAKSÜTYUN’UN ESKİ LİDERİ
CivilNet’in başında Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (Taşnaksütyun) eski lideri Maria Titizian’ın olduğunu belirtmekte fayda vardır. CivilNet ayrıca ASALA lideri Monte Melkonyan’ın eşi ile röportajlar yapmış ve röportaj esnasında CivilNet muhabiri Monte Melkonyan’dan bir kahramanmış gibi söz etmiştir. Ermeni iddialarını desteklemeyen akademisyenlerin etkinliklere katılmalarını yasaklayan CivilNet, Sabancı Üniversitesi’nin birlikte çalışmaktan memnuniyet duyacağı ve araştırma merkezlerinde yer sağlamak isteyeceği bir kuruluş türü müdür?
HRANT DİNK VAKFI
Konuya dönecek olursak, Hülya Adak’ın yorumları tartışmanın can alıcı noktasına değiniyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım projesi amacıyla gerçekleştirilen reformlar sonrasında, Türkiye’de Ermeni iddialarını destekleyen sivil toplum etkinliklerinin gelişimi için kapı aralanmıştır. Bu çerçevede Hrant Dink Vakfı gibi kuruluşlar büyük ölçekli net kârlar elde etmişlerdir. Hrant Dink Vakfı 2014’te 1.976.445 TL, 2016’da ise toplam 891.424 TL net kâr elde etmiştir. Hrant Dink Vakfı ayrıca Sabancı Üniversitesi ve HDP belediyeleri ile ortak etkinlikler düzenlemiştir. İşin daha da ilginç yanı, Hrant Dink Vakfı’nın yıllık raporlarına göre Sabancı Üniversitesi ile Sabancı Holding, Hrant Dink Vakfı’na bağışta bulunmuşlardır. Vakfın yıllık raporlarında listelenen diğer bağışçılar arasında Yurtiçi Kargo, Eczacıbaşı, Garanti Bankası, Anadolu Kültür, Alarko Eğitim Kültür Vakfı ve çeşitli yabancı vakıflar ve büyükelçilikler bulunmaktadır.
ALMAN VAKFI’NIN ORTAKLIĞI
Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Leyla Neyzi, 2011’de Berlin’de Sabancı Üniversitesi öğrencilerine eşlik etmiştir. Bu gezi bir Alman vakfının ortaklığında gerçekleşmiştir. Amaç, 1915 olayları ile Almanların Yahudileri İkinci Dünya Savaşı sırasında yok etmesi arasında kıyaslama yapmaktı.
Bir başka örnek ise “Bir Toplumun Yok Oluşu: Geç Osmanlı Dönemi ile Erken Cumhuriyet Dönemindeki Gayrimüslimlerin Zenginliği” başlıklı akademik toplantıdır. Bu toplantı Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin ortaklığı ile Hrant Dink Vakfı tarafından 20-21 Kasım 2015’te düzenlenmiştir. Friedrich Ebert Vakfı, Chrest Vakfı, İstanbul Politikaları Merkezi ve Fransa Büyükelçiliği tarafından desteklenen toplantıya katılım yoğun olmuştur.
ERMENİ TERÖRİSTLER YÜCELTİLİYOR
Daha genel bir açıdan gözlemlendiğinde Ermeni teröristlerin yüceltildiği görülebilir. Bu sivil toplum kuruluşlarının bazıları terörizmi bile desteklemektedir. örneğin İnsan Hakları Derneği’nden Eren Keskin, 1982’de Ankara Esenboğa Havaalanı’na saldırıyı düzenleyen ASALA teröristi Levon Ekmekçiyan için kampanya düzenlemiştir. Ayrıca Nişantaşı’ndaki bir sanat galerisinde bir ASALA/TİKKO anısına sergi açılmış ve Tunceli’de ASALA üyeleri için bir anıt dikilmiştir. Bu anıt Andranik gibi Taşnak katillerinin ve Monte Melkonyan gibi ASALA liderlerinin adlarını içermekteydi. Monte Melkonyan, Türk diplomatlarına karşı düzenlenen terör saldırısından ve Atina’da 12 yaşındaki bir çocuğun ölümünden sorumluydu. Eren Keskin ayrıca 2015’te Ermeni Hınçak Partisi’nin Osmanlı hükümeti mensuplarını öldürmeyi amaçladıkları için 1915’te idam edilen üyeleri için bir anma töreni düzenlemiştir.
2014’te Mülkiye’de Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen bir konferansa önemli hükümet yetkilileri tarafından etkinlik için tebrik telgrafları gönderilmiştir. Konferansa başkanlık eden kişi eski Taşnak üyesi olan Gerard Libardian idi, ki kendisi 1980’de Fransa’da diplomat Doğan Türkmen’i öldürme girişiminde bulunan Taşnak terörist lehine mahkemede tanıklık etmiştir. Bu durumu daha da şoke edici yapan ise, Ermeni teröristler tarafından şehit edilen diplomatların çoğunun Mülkiye’den mezun olmuş olmalarıdır.
SABANCI’NIN DESTEĞİ
Son zamanlara kadar Ermeni aktivistler, Sabancı’nın Ermenilerin 1915’te tehcire tabii tutulmasından ekonomik anlamda yararlandığını iddia etmişlerdir. Ancak Sabancı’nın Ermeni iddialarına verdiği destekten sonra, Ermeni lobisi ve akademisyenleri bu savdan bahsetmekten çekinmiştir. Sabancı ayrıca özellikle Ermeni iddialarını destekleyen genç akademisyenleri istihdam etmiş ve desteklemiştir. Bu bir tesadüf olarak açıklanamaz.
Sabancı Üniversitesi’nin akademisyenleri Almanya’daki çalıştaydan geri çekilmelerine rağmen, Hülya Adak önümüzdeki birkaç ay içinde Viyana Üniversitesi’nde konuşma yapacak, sunacağı tebliğin başlığı ise ‘Yüzleşmeler: Türkiye’de Çağdaş Ermeni Literatürü’ olacak.
Sabancı Üniversitesi’nin akademisyenlerinin herhangi konuda araştırma ve yayın yapmakta özgür olduklarını ifade etmesi takdire değerdir. Bunula birlikte, bir kuruluş olarak Sabancı Üniversitesi, Ermeni meselesi konusunda siyasi aktivizme yakın bir strateji benimsemiştir. Bu nedenle, bu ifade özgürlüğü meselesiyle ilgili bir tartışma değildir. Üstte verilen örnekler dikkate alındığında; Sabancı Üniversitesi’ne, yabancı vakıflara ve yabancı büyükelçiliklere neden Türkiye’deki Ermeni soykırım iddialarını destekledikleri sorulmalıdır. Bundan kimler faydalanmaktadır?
(Aydınlık - 20 Ekim 2017 - Şükrü Server Aya)

No comments:

Post a Comment