Thursday, November 2, 2023

Hediye Levent - 2 Kasım 2023 İran - İsrail savaşı mı geliyor?

 İran - İsrail savaşı mı geliyor?

Hediye Levent - 2 Kasım 2023


Israil’in Gazze’ye yönelik şiddetli saldırıları devam ediyor. Her gün Gazze’den birbirinden korkunç görüntüler gelmeye devam ediyor. Ufukta bir ateşkes, hatta insani yardımların Gazze’ye ulaştırılmasına dair bir uzlaşma görünmüyor ki, o insani yardımlar Gazze’deki 2 milyon 300 bin insan için ölüm-kalım meselesi. Çünkü hastanelerde ilaç bitti, bazı doktorlar antibakteriyel ilaçlar bittiği için sirke kullanıyor. Bazı ameliyatların anestezi kullanılmadan yapıldığına dair haberler geliyor. Ayrıca hastanelerin aydınlatılmasında, yoğun bakım ünitelerinin, bebeklerin konulduğu küvözlerin çalışması için gerekli olan yakıt da tükenmek üzere. Gazze’de yakıt yok, un yok, yiyecek yok, su yok, elektrik yok…

Diğer taraftan İsrail’in Gazze’ye yönelik kara operasyonunun başladığına dair sinyaller gelse de henüz topyekün bir kara operasyonunun başladığı söylenemez. Zaten İsrail’in kara operasyonunun mahiyeti, hedefi de belirsiz. İsrail bütün Gazze’yi mi ele geçirmeye çalışıyor yoksa sadece Kuzey Gazze’yi kontrol etmeyi mi hedefliyor? Ya da Gazze’yi en az iki parçaya bölmeyi mi amaçlıyor? Veya sadece tampon bölgeyi genişletmekle mi yetinecek? Bilinmiyor. Ancak hâlâ hem bölgeden hem de dünyadan askeri uzmanlar bir kara operasyonunun İsrail’e hem askeri ve ekonomik ve personel açısından ciddi zaiyatlar verdirebileceği konusunda hemfikir.

Bütün bunlar olurken hâlâ konuşulan senaryoların başında bir İsrail-İran savaşı geliyor.

Peki İran, İsrail ile savaşa girer mi? Hayır, doğrudan bir savaşa girmesi ihtimali yok denecek kadar az ancak bir vekalet savaşı senaryosunun ihtimali giderek yükseliyor.

Bilindiği gibi İran’ın Arap Ayaklanması döneminde iyice güçlendirdiği, Irak’tan Lübnan’a hatta Yemen’e uzanan vekil grupları destekleyerek oluşturduğu bir hattı var.

Irak’ta Haşd-i Şaabi, Suriye’de çeşitli ülkelerden getirilen küçük Şii gruplar, Lübnan’da Hizbullah ve Yemen’deki Husiler bu vekil grupların başında geliyor. Nitekim, Yemen’deki Husiler İsrail’e savaş ilan etti. Kendileri hâlâ ambargo altında olan ve savaşın önceki yıllara göre yoğunluğu düşmüş olsa da devam ettiği Yemen’deki Husilerin İsrail’e ne kadar zarar vereceği, neden böylesi bir çıkış yaptığı tartışmalı. Ancak elbette İsrail açısından en tehlikeli silahlı yapı Husiler değil Lübnan’daki Hizbullah.

Peki Hizbullah İran için gözü kapalı bir savaşa girer mi? Her ne kadar Güney Lübnan’da İsrail ile neredeyse her gün çatışmalar olsa da Hizbullah’ın savaşa girmesi demek Lübnan’ın savaşa girmesi demek. Ki, İsrail tarafı da bunu defalarca söyledi, yani Hizbullah’ın savaşa girmesi halinde Lübnan’ın vurulacağı ve belki de bir kez daha işgal edileceği duyuruldu.

Ayrıca Hizbullah, Lübnan iç siyasetinin iki ana blokundan biri. Lübnan içinde Hristiyanlardan ve hatta Sünnilerden bile destek alan Hizbullah’ın Lübnan’ı savaşa sokması halinde kaybedeceği destek göz önüne alındığında kolay kolay savaşa girme kararı alınamayacağı ortaya çıkıyor. Diğer taraftan Lübnan derin bir ekonomik ve siyasi kriz içinde. Ayrıca ordusu İsrail karşısında duramayacak kadar zayıflamış durumda. Bu şartlarda Hizbullah’ın Lübnan’ı savaşa sürükleyip sürüklememe kararını çok ince hesaplar yaparak alması zorunlu hale geliyor.

Bunların dışında mesela Irak’taki İran destekli Haşd-i Şaabi İsrail ile savaşa girerse Irak’ta oluşacak güç boşluğunu kim dolduracak? Türkiye mi, ABD mi, Kürtler mi? Bu soru İran açısından ciddi bir sorunun ilk sorusu olarak ortaya çıkıyor. Çünkü İran, Irak’taki Haşd-i Şaabi’den Lübnan’daki Hizbullah’a kadar bütün silahlı yapıları on yıllardır altyapısını oluşturmak için para, silah, siyasi destek akıtarak oluşturdu. Bu grupların İsrail ile savaşa girmesi halinde oluşacak boşlukları başka yapıların, ülkelerin doldurması elbette İran tarafından arzu edilen bir durum olmaz.

Bu nedenle hem İran’ın hem de desteklediği silahlı yapıların öncelikli hedefi mümkün olduğunca İsrail’in yıpranması. Günümüzde olduğu gibi güneyde Gazze, kuzeyde Hizbullah ile uğraşmaya zorlanacağı çok cepheli bir yıpratma mücadelesinin sürdürülmesi. Ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik büyük ve uzun sürecek bir kara operasyonuna girişmesi bu durumları ve hesapları değiştirebilir. İşte o zaman İran’ın desteklediği silahlı yapıların İsrail ile açık bir savaşa dahil olduğu bir bölgesel savaş senaryosu gündeme gelebilir.

No comments:

Post a Comment